Milyarlar evinizden hiç çıkmadan çalışabileceğiniz, oyun oynayabileceğiniz ve insanlarla tanışabileceğiniz alternatif bir dünyaya akıyor. Peki bu sanal evrenin yükselişi gerçekliğin sınırlarını bulanıklaştırarak tüketim ve iletişim şeklimizi yeniden mi tanımlayacak?
Metaverse nedir?
Çevrim içi ya da çevrim dışı, şu an herkes Metaverse hakkında konuşuyor. Moda bir kelime gibi görünebilir ancak ilk kez bir bilim kurgu romanında geçen fikir 1992’den beri hep vardı.
Arkasındaki teknoloji, sanal gerçekliğin birçok özelliğini içerecek şekilde geliştiği için Metaverse’ün tam olarak ne anlama geldiğini tanımlamak kolay değil.
En basit hali ile gerçek dünyaya paralel olarak var olan, her şeyi kapsayan dijital bir dünya olduğu söylenebilir. Somnium Space piyasadaki ilk açık kaynak Metaverse platformlarından biri.
Somnium Space’in kurucusu ve CEO’su Artur Sychov, bu alternatif ortamda yaşama, çalışma ve oyun oynamanın neye benzediğini Exchange için anlattı: "Şu an olduğu gibi sanal gerçekliğin içindeyken ortama tamamen bağlanmış durumdayım. Zihinsel olarak buradayım, hatta zihnim fiziksel olarak burada diyebilirim. Çünkü beynimle, gözlerimle, gördüğüm her şeyle burada olduğuma inanıyorum."
Somnium Space ilk Metaverse platformlarından biri ancak son zamanlarda çok sayıda rakip platform yarışa katıldı. Facebook Metaverse’ü iş stratejisinin büyük bir parçası haline getirme taahhüdünü göstererek ismini Meta olarak değiştirdi. Ancak Microsoft, Alphabet, Roblox ve NVIDIA gibi şirketler de sanal gerçekliğe büyük yatırımlar yaptı.
Bazı tahminlere göre iki yıl içinde 800 milyar dolarlık bir pazar oluşturacak Metaverse ekonomisi, çok çeşitli gelir akışı potansiyeli sunuyor. Bu da önümüzdeki 10 yılda küresel ekonomiye 3 trilyon dolar katkıda bulunabileceği anlamına geliyor.