Dönüm noktası niteliğindeki bir araştırma, dinozorların 66 milyon yıl önce onları yok olmaya mahkum eden göktaşı çarpmasına kadar nüfuslarını büyütmekte olduğunu ortaya koydu.
Memeliler ve diğer türler hayatta kalırken karada yaşayan dinozorlar yok oldu. Memeliler ve diğer türler hayatta kalırken karada yaşayan dinozorların yok olması nedeniyle paleontologların yanıtını yıllardır tartıştığı bir soru vardı: Uzun süredir hüküm süren bu sürüngenlerin nüfusu şehir büyüklüğündeki kayanın şu an Meksika Körfezi olan noktaya çarpmasından çok önce zaten düşüşte miydi?
Ancak göktaşı çarpmasının her iki tarafında milyonlarca yıllık bir dönemden kalan yüzlerce fosili inceleyen yeni bir çalışma, dinozorların aslında bu darbeyi en parlak dönemlerinde aldığını gösteriyor.
Dahası, bu görünürdeki istikrar aslında felaketin ardından hayatta kalmalarını engellemiş olabilir.
Bilimsel dergi Science Advances'ta yayımlanan çalışma için, paleontolog ve ekologlardan oluşan uluslararası bir ekip Kuzey Amerika'dan 1600 fosil kaydını inceledi.
Araştırmacılar, Kretase döneminin son birkaç milyon yılında ve göktaşı çarpmasından sonra Paleojen döneminin ilk birkaç milyon yılında karada ve tatlı suda yaşayan hayvanların besin zincirlerini ve ekolojik yaşam alanlarını modelledi.
Finlandiya'daki Oulu Üniversitesi'nden başyazar Dr. Jorge Garcia-Giron, "Çalışmamız, Kretase döneminin son dinozor egemen ekosistemleri ve göktaşı çarpmasından sonraki ilk memeli egemen ekosistemlerin ekolojik yapısı, besin ağları ve nişlerine ilişkin ilgi çekici bir tablo sunuyor" dedi.
Tablo, neden kuş olmayan tüm dinozorların öldüğünü ama kuşların ve memelilerin varlığını sürdürdüğünü anlamamızı sağlıyor. Bu, paleontolojinin asırlık gizemlerinden biridir.
Birçok küçük memelinin dinozorlarla yan yana yaşadığı bir süredir biliniyordu.
Ancak çalışmanın sonuçları, bu memelilerin Kretase dönemi ilerledikçe beslenme düzenlerini çeşitlendirdiklerini, çevrelerine uyum sağladıklarını ve ekosistemlerin daha önemli bileşenleri haline geldiklerini gösteriyor.
Bu arada, dinozorlarsa son derece iyi adapte oldukları sabit nişlere yerleşmişti.
Bu davranışlar muhtemelen memelilerin hayatta kalmasını sağladı. Zira iklimi değiştiren gazları serbest bırakan ve Dünya'daki yaşamın dörtte üçünü öldüren göktaşının neden olduğu radikal ve ani yıkımla dinozorlara kıyasla daha iyi başa çıkabildiler.
İspanya'daki Vigo Üniversitesi'nden diğer başyazar Dr. Alfio Chiarenza, "Görünüşe göre son dinozorların istikrarlı ekolojisi, zamanın ekolojik kurallarını aniden değiştiren göktaşı çarpmasının ardından hayatta kalmalarını aslında engelledi" dedi.
Tersine, bazı kuşlar, memeliler, timsahlar ve kaplumbağalar daha önce çevrelerindeki dengesiz ve hızlı değişimlere daha iyi adapte olmuşlardı, bu da göktaşı çarpıp işler aniden kötüye gittiğinde daha iyi hayatta kalmalarını sağlamış olabilir.
Edinburgh Üniversitesi'nden kıdemli yazar Profesör Steve Brusatte, şöyle ekledi:
Dinozorlar, göktaşı onları aniden yok edene kadar istikrarlı ekosistemleriyle güçleniyordu.
Bu arada memeliler, dinozorlar hala hayattayken besinlerini, ekolojilerini ve davranışlarını çeşitlendiriyordu.
Yani memeliler dinozorların ölümünden faydalanmakla kalmadı, aynı zamanda kendi avantajlarını da yarattı; bu da onları yok oluştan sağ çıkmaları için ekolojik açıdan uyarladı ve ölen dinozorların boş bıraktığı nişlere girmeye hazırladı.