Yeni araştırmaya göre, majör depresif bozukluk (MDB) teşhisi konan bazı kişilerin beyin yapıları doğru tedaviyi aldıklarında değişebilir ve haftalar içinde kendini yeniden yapılandırabilir.
Anti-depresanlar veya davranışsal terapiler MDB'li her insanda işe yaramayabiliyor. Ancak Almanya'daki bilim insanları bu tedavilerin aslında beyin yapılarını değiştirme gücüne sahip olduğunu tespit etti.
MDB'den mustarip kişiler genellikle olumsuz duygularını ve strese karşı fizyolojik tepkilerini düzenlemede sorun yaşıyor. Bu koşullar altında en keyifli aktivitelerin bile tadını çıkaramıyor.
Beyin görüntüleme çalışmaları, şiddetli depresyonun beyinde nöronal hücre gövdelerinin çoğunu içeren gri madde ve sinir liflerinden oluşan beyaz maddedeki değişiklerle ilişkili olduğunu göstermişti.
MBD'nin ayrıca, duygusal deneyimleri etkileyen amigdala aktivitesindeki artışlarla da bağlantılı olduğu biliniyor. Tedaviye dirençli MDB ise duyusal bilgiyi işleyen lobdaki değişikliklerle kendini gösteriyor.
İnsan beyninin yapısı ve depresyon arasında gerçekten güçlü bir bağlantı varsa hastaların tedavisi için çok önemli atılımlar sağlanabilir. Ancak bugün, uzmanlar bu bağlantının güvenilir olup olmadığı konusunda hemfikir değil.
Frankfurt Üniversitesi'nden araştırmacılar ise bu bağlantının kesinlikle sağlam olduğu sonucuna vardı.
Araştırma ekibi, MDB teşhisi konmuş 109 kişinin beyinlerini depresyon tedavisinden önce MR makinesiyle inceledi.
Daha sonra hastalar elektroşok tedavisi, psikolojik terapi veya anti-depresanlarla tedavi edildi.
İlk taramadan 6 hafta sonra hastaların beyinleri tekrar incelendi. Tedaviden önce ve sonra alınan veriler 55 sağlıklı katılımcının beyin görüntüleriyle karşılaştırıldı.
Beyinde en büyük yapısal değişikliklerin en fazla iyileşme gösteren hastalarda görüldüğü ortaya çıktı.
Bulgularını Viyana'da bu yıl 35'incisi gerçekleşen Avrupa Nöropsikofarmakoloji Kongresi'nde sunan araştırmacılar, hastaların beyinlerinin belirli bölümlerinde nöronlar arasındaki bağlantının arttığını ifade etti.
Dahası bu etkilerin, tedavi seçiminden bağımsız olduğu anlaşıldı.
Frankfurt Üniversitesi'nden psikiyatrist Jonathan Repple, "Tedaviye yanıt verme hızlarına şaşırdık" diye konuştu.
Bu değişikliklerin nasıl gerçekleştiğine dair açıklamamız yok.