Malatya Erkenek Mahallesi'nde, deprem sonrası hayat çadırlarda devam ediyor.Çadırda yaşayan çocuklar, yaşadıkları korkuyu oyunlar oynayarak atlatmaya çalışırken, çadır okul, öğretmen ve hikaye kitabı istiyor. 9 yaşındaki Talha Ünlü, çadırlara hikaye kitabı gelmesini isteyerek, "Buraya hikaye kitabı gelsin. Öğretmen de gelsin. Buraya çadır okul yapsınlar, sıra koysunlar. Biz orada ders çalışırız. İsteklerim bu kadar" diye konuştu
Malatya'nın Doğanşehir ilçesine bağlı Erkenek Mahallesi, depremin en ağır hasar verdiği yerlerden. Yaklaşık 2 bin binanın yerle bir olduğu mahallede, çocuklar çadırlarda yaşamlarını sürdürüyor. Büyük felakete rağmen, oyunlarla hayatı normalleştiren çocuklar, okul, öğretmen ve hikaye kitabı istediklerini söylüyor. Enkazdan annesi ve babasıyla kurtulan 9 yaşındaki Muhammet Talha Ünlü'nün, çadırı 'ev' olarak ifade ettiği dikkat çekerken, "Ben oyun oynuyorum. Akşam oluyor eve geliyorum, yemek yiyorum. Uyuyorum, sabah oluyor, yine oynuyorum. Buraya hikaye kitabı gelsin. Öğretmen de gelsin. Buraya bir çadırda okul yapsınlar, sıra koysunlar. Biz orada ders çalışırız. İsteklerim bu kadar" dedi.
Deprem anında yaşadıklarını anlatan 7 yaşındaki Beyza, "Ben uyuyordum, sallanınca annem dışarıya çıktı. Ben koştum, duvar tarafına düşmüştüm. Annem elimden tuttu çıkardı. Tir tir titredim. Ateş yaktık, battaniyenin içine girdik. Kamyona bindik, orada kaldık. Bir çadır yapmıştı babam, onu yıktılar. Şimdi bu çadırda kalıyoruz. Vakit iyi geçiyor. Oyun oynuyoruz" diye konuştu.
"ENKAZ ALTINDAN 112'Yİ ARADIM, AFAD'I BAĞLADILAR, EKİP GELİP BİZİ ÇIKARDI"
İki katlı apartmandaki evinde 9 yaşındaki oğlu Talha ve eşiyle depremi yaşayan Perihan Ünlü, enkazdan 112'yi aradığını, AFAD'a bağlanarak yardım istediğini anlattı. Ünlü, "Ölümü düşündük, başka bir şey düşünmedik. Bol bol dua ettik. Enkaz altında kaldık. Tavan olduğu gibi üstümüze düştü. 8 saat kaldık. Kapkaranlık bir yerdi. Havasızdı, kendimizi yerin altında gibi hissettik. Çocuklarımla, eşimle ayaklarımız birbirine değiyordu. Benim bulunduğum yer biraz sıkışıktı. Tavan tam üstümdeydi. Oğlum bana yardım etti. O küçük olduğu için bir boşluğa geldi. Ben de onun bulunduğu yere doğru girdim. Sonra üçümüz yan yana geldik. Telefonum yanımdaydı, 112'yi aradım. Oradan AFAD'a bağladılar. AFAD geldi. Bizi çıkartıp acile götürdüler. Orada ikinci depremi yaşadık. Kolumda serum vardı. Serumu çıkardım. Yanımda da iki tane küçük çocuk vardı. Onlara da yardımcı olmaya çalıştım" diye konuştu. Deprem olduğu sırada elinde çaydanlık olduğunu, onunla yere vurarak yerlerini belli ettiklerini anlatan Ünlü, "Bundan sonra devletimizin bize yardım etmesini bekliyoruz. Neyimiz varsa hepsi yerin altında. Toparlanmaya çalışıyoruz. Allah'a daha yakın olmaya çalışıyoruz. Şükrediyoruz, kafamızı sokacak yerimiz var. Karnımız doyuyor. Gerisini Allah bilir. Elimiz ayağımız tutuyor, bir iş bulur çalışırız" diye konuştu.