Araştırmada katılımcıların yüzde 66'sı depremde can kaybı ve yaralı sayısını güvenilir bulmuyor
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen depremler iki ayı geride bırakmak üzere.
Büyük yıkıma yol açan ve 11 kenti etkileyen depremlerde 13 milyonu aşkın insan etkilendi.
Yakın tarihin en büyük ve ağır afetlerinden biri olarak kayıtlara geçen Maraş depremleri, bürokratik ve kurumsal hantallaşmayı da derinleştiren bir gerçeği ortaya çıkardı.
Tam da bu tartışılırken Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi, "Depremin Etkileri ve Siyasi Eğilimleri" başlıklı bir saha araştırma raporu yayımladı.
Rapor; depremin sosyal, ekonomik, idari, psikolojik ve siyasal etkilerini ölçmek amacıyla, 10-15 Mart 2023 tarihleri arasında Türkiye sınırları içinde bulunan 10 ilde (İstanbul, Diyarbakır, Ankara, Bursa, İzmir, Antalya, Samsun, Kayseri, Erzurum ve Trabzon) bin 446 kişi ile yüz yüze gerçekleştirildi.
Toplumsal, ekonomik, demografik ve siyasal dinamiklerin irdelendiği saha araştırması 3 bölümden oluşuyor.
Endişeli ve öfkelilerin oranı yüzde 20,9
"6 Şubat sonrasını düşündüğünüzde yaşadıklarınızı önem sırasına göre belirtir misiniz" sorusuna, katılımcıların yüzde 66,1'inin üzgün, yüzde 12,1'siinin endişeli, yüzde 8,8'inin ise öfkeli cevabı verdi.
Kadınlar erkeklerden daha fazla sosyal medya takibi yaptı
Rapora göre depremzede erkeklerin yüzde 51,4'ü televizyondan, yüzde 40,30'u ise sosyal medyadan haberleri takip etti.
Kadınlar, erkeklere kıyasla daha yüksek oranda sosyal medyayı takip etti.
Kadınların yüzde 44'u gelişmeleri sosyal medyada takip ederken yüzde 46,6'sı ise televizyon izleyerek gelişmelerden haberdar oldu.
Yüzde 66 açıklanan ölü ve yaralı verilerini güvenilir bulmuyor
"Depremde açıklanan yaralı ve ölü sayısını güvenilir buluyor musunuz" sorusuna katılımcıların yüzde 66,7'si "hayır" derken, yüzde 24,9'u "evet güvenilir buluyorum" diye cevap verdi. Bu soruya yüzde 6'sı "kararsızım", yüzde 1,9'u "fikri yok" ve yüzde 0,5 ise "cevap yok" şeklinde yanıt verdi.
Katılımcıların yüzde 57,4'ü deprem sonrası verilen hasar tespit raporlarını güvenilir bulmazken, yüzde 28,7 güvenilir buldu.
Hükümetin afet yönetim hazırlığı "çok kötü" ile ilk sırada
Depremden hemen sonra gündeme gelen "geç kalındı", "ordu başta olmak üzere resmi kurumlar hızlı hareket etmedi" eleştirileri yapıldı.
Bu konuda yöneltilen sorulara katılımcıların büyük çoğunluğu geç kalındığı görüşünü dile getirdi.
"Hükümetin deprem başta olmak üzere doğal afet yönetim hazırlığını nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna katılımcıların yüzde 27,6'sın "çok kötü", yüzde 24,9'u "kötü", yüzde 17,8'i "iyi", yüzde 14,2'si "çok iyi", yüzde 13,5'i "ne kötü ne iyi", yüzde 1,4'ü "fikrim yok" diye yanıtladı.
Yüzde 60 destek ve yardımlarda ayrımcılık olmadığı görüşünde
Hükümetin depreme müdahalede geç kaldığını düşünen katılımcılar bölgeye destek ve yardım konusunda ayrımcılık yapılıp yapılmadığı konusunda bu defa çoğunluk yapılmadığı görüşünde.
Ayrımcılık yapılmadı diyenlerin oranı yüzde 59,2 iken yapıldı diyenlerin oranı ise yüzde 27,1.
Yüzde 32’si yıkımdan hükümeti sorumlu görüyor
Doğal afetin felakete dönüşmesinde kimin sorumlu olduğu konusuna gelince katılımcıların ifade ettiği görüşleri ilginç.
Katılımcıların yüzde 32'isi hükümeti, yüzde 30'ü müteahhitleri, yüzde 23,90'ı belediyeleri sorumlu tuttu. Katılımcıların yüzde 7,50'i ise "doğal afettir kimse sorumlu tutulamaz" görüşünü dile getirdi.
Siyasi eğilimini belirterek durum değerlendirmesi yapanların arasında HDP'lilerin yüzde 46,3 hükümeti sorumlu bulduğunu ifade etti.
"Doğal afettir kimse sorumlu tutulamaz" diye yanıt veren kesimin yüzde 15,5 ile en yüksek oranda Recep Tayyip Erdoğan'ı destelediklerini belirtenler oldu.
Doğal afetler savaştan daha riskli bulunuyor
"Ülke güvenliği için en büyük risk unsuru nedir" sorusuna 19,2'si "doğal afetler", yüzde 17,2'si "savaşlar" yüzde 16,2'si "toplumsal kutuplaşma", yüzde 15,3'ü "yönetim sistemi" ve yüzde 14,8'i ise "hukuksuzluk" yanıtı verdi.
Yüzde 46, yardımların amacına uygun kullanılmadığı görüşünde
Katılımcılara deprem sonrası hükümetin ortak yayınla topladığı 115 milyarı liranın amacına uygun kullanılıp kullanılmayacağına dair soru da yöneltildi.
Bu soruya cevap verenlerin yüzde 46,7'si "hayır" yüzde 38,7si de "evet" cevabı verdi. Katılımcıların yüzde 76,6'sı depremden sonra dayanışmanın güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Parti olarak HDP üçüncülüğünü koruyor
Saha araştırmasının "siyasal eğilimler" bölümündeyse katılımcılara "2018 seçimlerinde hangi partilere oy verdikleri soruldu.
Yüçde42,2'i AK Parti'yi, yüzde 22,8'i CHP'yi 11,6'ısı HDP'yi, yüzde 11,2'isi MHP'yi, yüzde 10,2'isi İYİ Parti'yi ve yüzde 1,4'ü Saadet Partisi'ni desteklediğini belirtti.
"Bu pazar ittifaksız bir genel seçim olsa hangi siyasi partiye oy verirsiniz" sorusu verilen cevap ise şöyle oldu:
Yüzde 30,9 AK Parti, yüzde 21,8 CHP, yüzde 9,3 HDP, yüzde 7,3 İYİ Parti, yüzde 6,6 MHP, yüzde 2,2 Memleket Partisi ve yüzde 1,1 TİP.