Sağlık Bakanlığı, 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgede yıkılan ya da hasarlı yapılar arasında birçok hastane bulunmasına rağmen bölgeye doktor ataması yaptı.
Özellikle barınma, hijyen ve içme suyu sıkıntısının devam ettiği bölgelere gerekli önlemler alınmadan yapılan atamalar doktorları zor durumda bıraktı.
Barınma sorunun devam ettiği bölgelere çocuklarını da götüremeyecek olan doktorlar aile birliğinin de sağlanamayacağını dile getirdi.
KALICI ATAMA YERİNE GEÇİÇİ GÖREVLENDİRME
Kalıcı atamalar yerine bu bölgelerde geçici görevlendirmenin yapılmasının daha doğru bir karar olacağını vurgulayan doktorlar Sağlık Bakanlığı’na seslendi.
Alınan karar sonrası hem aile birliğinin bozulacağını hem de ruh ve beden sağlığıyla ilgili ciddi problemlerin yaşanacağını ifade eden doktorlar şu ifadeleri kullandı;
*109. Devlet Hizmet Yükümlülüğü Kurası ile deprem bölgesinde yer alan Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş dahil OHAL kapsamındaki illere atamalar yapılmıştır. Hatay ili basta olmak üzere şu an da yıkılmış olan hastanelere doktor atamaları gerçekleştirilmiştir. Devlet hizmet yükümlülüğü süreleri uzun ve mevcut koşullarda yıpratıcı olacaktır.
*Kalıcı atamalar yerine bu bölgelerde geçici görev ile sağlık hizmetlerini yürütmek daha doğru olacaktır. Bu sayede uzun süreli bu bölgede kalacak olan personelin ruh ve beden sağlıkları korunmuş olacaktır.
KURA İPTAL EDİLMELİ
*Öncelikle 109 devlet hizmet yükümlülüğü kurasının iptali ve bu bölgede alternatif tercihlerin gündeme gelmesi gereklidir.
*Özellikle de yıkılan hastanelere olan atamalar iptal edilmeli ve görevlendirmeler ile bu hastanelerin olduğu bölgelerde sağlık hizmeti devam etmelidir.
BARINMA, HİJYEN VE İÇME SUYU SIKINTISI VAR
*Önemli bir diğer nokta eğer bu atamalar yapılacaksa da atanan hekimlere barınak ve hijyen şartları sağlanmalıdır. Bölgeden geri dönen Hekim arkadaşlar hala barınma ve hijyen koşullarının sağlanamadığını dile getirmektedir.
*Barınma ve hijyen sağlanması en temel devlet hizmetidir. Hizmet götürmek için bölgeye atanan hekimler bu temel hizmetten yoksun bırakılmamalıdır.
Bu bölgelerde aile birliği de sağlanamayacaktır. Bu nedenle bakıma ihtiyaç duyan çocuğu olan doktorlar da bölgede istihdam edilmemelidir.
*Zor günler belki zor kararlar gerektirebilir. Ama zor günlerde alınacak karaların imkansızı imkanlı hale getirmeyeceği unutulmamalıdır.
*Kişilerin ruh ve beden sağlığını korumanın önemi unutulmamalıdır. Alternatif çözümler ile bölgeye hizmet sağlanacağı bilinmelidir.