Yeni Günaydın
Geri

Deprem Bölgesinde Kolera Aşısı Neden Yok?

Deprem bölgelerindeki kolera tehdidi karşısında neden aşı yapılmıyor: "Cevap basit"
Deprem Bölgesinde Kolera Aşısı Neden Yok?
Haberler / Sağlık
19 Şubat 2023 Pazar 15:00
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Bunun da arkasında ilaç şirketlerinin kazancı yeterli bulmamasından dolayı aşı üretmemesi yatıyor

Kolera aşısı Euvichol'ü, Güney Kore merkezli EuBiologics firması üretiyor (AA)

Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat Pazartesi meydana gelen iki şiddetli deprem, Türkiye ve Suriye'de en az 40 bin kişinin ölümüne neden oldu.

Yıkımdan kaynaklı ölü sayısının ilerleyen günlerde daha da artması bekleniyor.

Öte yandan halk sağlığı uzmanları, yıkımın getirdiği doğrudan kayıpların ötesinde, depremden etkilenen bölgeyi yakında bir salgının vurabileceğine dair uyarıyor: Kolera.

Uzmanlar bölgede salgın hastalıklara karşı ilk önlemlerden biri olarak koleraya karşı aşılama kampanyası yapılması gerektiği görüşünde. Ancak kolera aşısı stoğu, yaygın olarak kullanılamayacak kadar sınırlı.

Bunun da arkasında ilaç şirketlerinin kazancı yeterli bulmamasından dolayı aşı üretmemesi yatıyor.

Koleranın temel nedeni: Kirli su

Latince adı Vibrio cholerae olan bir bakteriden kaynaklanan, bağırsak enfeksiyonuna bağlı, şiddetli ishalle seyreden koleranın temel nedeni kirli su.

Bakteri, kalabalık ortamlarda yaşayan, savaş, yoksulluk ve doğal afetlerden etkilenen topluluklarda kolayca yayılıp kısa süre içinde ölümlere yol açabiliyor.

Su ve kişisel hijyenin yetersiz olduğu, yerleşik düzeni olmayan nüfus gruplarında ve kamp hayatının olduğu bölgelerde görülme riski yüksek.

Ayrıca kanalizasyon sisteminin içme ve kullanma sularına karıştığı sel ve deprem gibi doğal afetler salgın riskini ciddi biçimde artırıyor.

Enfeksiyon genellikle dışkı karışmış sular aracılığıyla, bu suyun doğrudan içilmesiyle ya da bulaştığı yiyeceklerin yenmesiyle bulaşıyor. Doğrudan temasla (örn: tokalaşma, dokunma ya da hasta bir kişiye tedavi ederken) insandan insan geçtiği de biliniyor.

Karın ağrısıyla bol ve sık dışkılamaya neden olan hastalığın şiddetli seyretmesi durumunda da şu belirtiler görülüyor:

Ağır sulu ishal
Kusma
Sıvı ve mineral kaybı nedeniyle susama hissi
İdrar çıkışının durması
Hızlı kilo kaybı
Mide, kol ve bacaklarda kramplar 
Bu kişilerde vücut sıvılarının hızla kaybedilmesine bağlı dehidratasyon ve şok tablosu ortaya çıkabilir. Tedavi edilmezse saatler içinde ölümle sonuçlanabilir.

Suriye'de zaten kolera salgını var

Maraş merkezli depremler Suriye'nin kuzeyini de çok kötü vururken, halihazırda kolera salgını ve çatışmalarla karşı karşıya olan bölgede yeni bir kriz yarattı.

Çatışmalar ve altyapının çökmesi nedeniyle ağustos ayında akut ishal vakalarında artış yaşanmış ve 10 Eylül'de hükümet kolera salgınını ilan etmişti.

16 Ocak itibarıyla Suriye'nin tamamında toplam 77 bin 561 şüpheli kolera vakası kayda geçmiş, bunların yüzde 50'sinin de kuzeydoğuda olduğu aktarılmıştı.

Uzmanlar kanalizasyon sistemlerindeki hasar nedeniyle kolera salgının Türkiye'deki deprem bölgelerinde de ortaya çıkabileceğinden endişeli.

Aşı stoğu 2013'te oluşturuldu

Verilere göre her yı, dünya çapında 1,3 ila 4 milyon kolera vakası görülüyor ve 143 bin kadar kişi bu nedenle hayatını kaybediyor.

Öte yandan kolera aşıları epey yetersiz. Aşı stoğu, 2013'te, Haiti'deki kolera salgınından hemen sonra oluşturuldu. O zamandan beri 20'den fazla ülkeye milyonlarca doz aşı sevk edildi.

Haiti'de salgın, 2010'da Birleşmiş Milletler (BM) barış güçlerinin bakteri barındıran lağım suyunu bir nehre boşaltması nedeniyle başlamıştı.

O dönemde Dukoral adında yalnızca bir kolera aşısı vardı ve dünya genelinde yalnızca 250 bin doz bulunuyordu.

Bir dozu yaklaşık 6 dolara mal olan bu aşı, esasen koleradan etkilenen ülkelere giden varlıklı kişiler tarafından kullanılıyordu.

Günümüzde halen kullanılan Dukoral, ağızdan alınan bir aşı ve 150 mililitre temiz suyla seyreltilmesi gerekiyor ve iki doz halinde 6 ayda bir alınması gerekiyor. Bu da afet bölgelerinde kullanımını zorlaştırıyor.

Arz sıkıntısı halen çözülemedi

2011'de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yine iki doz halinde alınan ama seyreltilmesi gerekmeyen Shanchol adlı ikinci bir aşıyı onayladı. Ayrıca 2013 itibarıyla bu aşının dozu sadece 1,85 dolardan daha ucuzdu.

Böylece 2012'de Haiti Sağlık Bakanlığı, Partners in Health ve Gheskio adlı bir STK'yla ortaklaşa Haiti'nin birkaç kasabasında aşılama kampanyası başlattı ve bu kampanya epey başarılı oldu.

Kolera aşılarına yönelik taleplerin artması ve tedariklerin azalmasıyla birlikte DSÖ nihayet 2013'te bu aşılar için bir stok oluşturdu.

2013'te DSÖ'nün 2 milyon dozluk stok için 2 milyon dolar yatırım yaptığı söyleniyor. Ancak arz sıkıntısı halen çözülebilmiş değil.

Son dönemde birçok ülkede salgın var

Suriye ve Haiti'nin yanı sıra Pakistan, Afganistan, Malavi ve Nijerya, gibi ülkelerde de salgınlar devam ediyor. 20 Aralık 2022 ve 15 Ocak 2023 arasında dünya çapında yaklaşık 75 bin kolera vakası kayda geçti.

Bu, salgınlarda çarpıcı bir küresel artış olduğu anlamına geliyor. DSÖ'ye göre yalnızca 2022'de 29 ülke kolera vakası bildirdi. Önceki 5 yılda bu sayı 20'ydi.

Kolera salgınları iklim değişikliği nedeniyle şiddetlendiğinden, bu artış eğilimi devam edebilir.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNDEM EKONOMİ POLİTİKA DÜNYA MEDYA SPOR YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SAĞLIK MAGAZİN KÜLTÜR-SANAT TEKNOLOJİK YAŞAM BUGÜN NEYE ZAM GELDİ DİKKAT! İLGİNÇ HABERLER
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Yeni Günaydın