Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Herkes herkesten oy isteyebilir. Ama milletimizi kimse tehdit etmesin. Milletimize yönelik kimse şantajda bulunmasın. Bunun kanunda da bir karşılığı var. Bu bir suçtur. Anayasal suçtur. Bunun da takipçisi olacağız" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya'nın Alanya ilçesinde Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etti.
Almanya'da Sabah Gazetesi çalışanlarının gözaltına alınması olayına değinen Çavuşoğlu, "FETÖ'cülerin ihbarı üzerine baskın düzenleniyor. İfadeye çağrılma yok. Sonra da serbest bırakıyorsun. Amaç ne? Sindirme. Bu aslında sadece Sabah grubuna, Turkuaz grubuna gözdağı değil. Türk basınının Almanya'da ve Avrupa'daki FETÖ ve PKK faaliyetlerine gözünü kapatmasını ister. Orada faaliyetleri var, para topluyorlar" dedi.
Almanya'da yaşayan çocuğu dağa çıkarılan hasta bir kadının evladını kurtarmak için mücadele ettiğini ancak bir sonuç alamadığını aktaran Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"O zaman Alman İçişleri Bakanı'na söyledim, hiç bir Alman yetkili kabul etmedi. Çünkü bunlar, FETÖ'cülerle beraber, PKK'lıların neler yaptığını çok iyi biliyorlar. Kullanıyorlar bunları, açık açık. Şimdi mahkemeye veriyorsun. Mahkeme de 'Siz Türkiye'de bunları terör örgütü olarak görüyorsunuz ama biz burada görmüyoruz. Bunlar Türkiye'deki PKK'lılar değil', diyor. PKK para topluyor. Eski dışişleri bakanı, şansölye yardımcısı kaç defa bunu söyledi."
Basına yönelik böyle bir saldırıda bulunanların kendilerine bir de basın özgürlüğü dersi vermeye kalkıştığını belirten Çavuşoğlu, "Büyükelçiyi bakanlığa çağırdık, tepkimizi göstermek için. 'Basın özgürlüğü sınırsız değildir', demiş, bizim sözcümüz Tanju Bey'e. Ama bize geldiğinde tepeden bakarak ders vermeye kalkışıyorlar. İki yüzlüklerin de bir kere daha görmüş olduk" ifadesini kullandı.
'Türk seyahat acentesine yönelik kundaklama girişimi'
Ayrıca ziyarette Çavuşoğlu, bugün Stuttgart'ta bir Türk seyahat acentesine kundaklama girişiminde bulunulduğunu belirterek, acente sahibini arayarak "geçmiş olsun" dileğinde bulunduklarını ifade etti.
Türkiye vatandaşına yalnız olmadığını, devletin her zaman yanında olduğunu aktardıklarını anlatan Çavuşoğlu, vatandaşın şikayette bulunmasını isteyerek, konunun takipçisi olacaklarını bildirdiklerini vurguladı.
Vatandaşın ise kendilerine "Sayın Bakanım ben bunlara güvenmiyorum ki. Bugüne kadar bize yönelik PKK'nın ve ırkçı saldırılarının hangisinin hesabı soruldu, hangisi aydınlatıldı. Ben güvenmiyorum bunlara" şeklinde konuştuğunu aktaran Çavuşoğlu, bunun çok kötü bir durum olduğunu söyledi.
Almanya'da maalesef bu tür olayların yaşandığını ifade eden Çavuşoğlu, Almanya'da 2000-2007'de 8'i Türk toplam 10 kişiyi katleden Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütü hakkındaki davayı örnek göstererek, tüm şahitlerin öldürüldüğünü kaydetti.
Ayrıca çok sayıda ırkçı ve camilere yönelik saldırılar olduğunu anlatan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yine birkaç sene önce Frankfurt'ta vatandaşlarımızı taradılar, öldürdüler. Hiçbirisi aydınlatılmıyor. Vatandaşın bu güvensizliği yani Avrupa gibi bir ülkede. Benim Almanya'ya karşıtlığım yok, Almanya düşmanlığım yok. Niye olsun? Her ülkeyle ben iyi geçinmek isterim. Ama Almanya'nın özellikle bu konularda maalesef sicili temiz değil. Ben ilgili bakana da söyledim. İçişleri Bakanı'na da söyledim gittiğim zaman. Şimdiki bakana da bir önceki bakana da söyledim. Irkçı ve İslam düşmanlığı motifli saldırıların hiçbirisi aydınlatılmadı. Küçük bazen göstermelik bir şeyler yapıyorlar. Yani bunlar son derece yanlış şeyler."
AGC Başkanı Gaye Coşkun'un internet yasasıyla ilgili taleplerinin iletildiği Çavuşoğlu, gazetecilerin sorularıyla 14 Mayıs seçimini değerlendirdi.
14 Mayıs'ın demokrasi şöleni havasında geçtiğini söyleyen Çavuşoğlu, seçime katılımın dünyadaki en yüksek katılım oranlarından biri olduğunu belirtti. Çavuşoğlu, Türkiye ve demokrasinin olgunluğuna yakışan bir seçim sürecini yaşadıklarını dile getirerek, "Sonuçta Cumhurbaşkanımız 2,5 milyondan fazla bir oy farkıyla, ilk turda milletimizin de teveccühünü kazanmış oldu. İkinci turda da vatandaşlarımızın özellikle sandığa gitmesi, Türk demokrasisi bakımından önemlidir" diye konuştu.
Tüm dünyanın Türkiye'deki seçimi takip ettiğini anlatan Çavuşoğlu, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili medya tarafından olumsuz girişimlerin olduğunu kaydetti.
Bazı ülkelerin Türk siyasetini dizayn etmeye çalıştığını vurgulayan Çavuşoğlu, "Ama onlar bir şeyi unutuyorlar. Bu ülkede Türk milleti karar verir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. O nedenle milletimize çok teşekkür ediyoruz. Ülkemizin ve demokrasimizin tüm dünyada saygınlığı bakımından da önemli bir seçim oldu ve karalamaya çalışanlara da iyi bir cevap oldu" ifadelerini kullandı.
'Vatandaşlarımızı tehdit ediyorlar'
Çavuşoğlu, milletin iradesine büyük saygılarının olduğunu ifade ederek, milletin ne karar verirse onu kabul edeceklerini her zaman söylediklerini belirtti. Milletin üzerinde bazı baskıları da gördüklerini vurgulayan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her kim olursa olsun, kendisi, partisi veya başka aday için oy isteyebilir. Bu son derece doğaldır. Fakat milletimizi fişlemeye kadar, son günlerde Alanya halkının üzerinde çok ciddi baskılarının olduğunu görüyoruz. Bir taraftan, tek tek eve gidecek, 'Verecek misiniz? Vermeyecek misiniz? Vermeyecekseniz şöyle olur, böyle olur... Bir taraftan da vatandaşlarımıza, tövbe haşa, şirk koşarak, cennete, cehenneme gidersin, diyecek noktasına getiren, kişi, kurum ve kuruluşlar var. Vatandaşımızı tehdit ediyorlar. Fişliyorlar. Bu suçtur. Vatandaşlarımız da yalnız değildir. Biz devlet olarak, vatandaşlarımızın hakkını hukukunu korumakla da mükellefiz. Herkes herkesten oy isteyebilir. Ama milletimizi kimse tehdit etmesin. Milletimize yönelik kimse şantajda bulunmasın. Bunun kanunda da bir karşılığı var. Bu bir suçtur. Anayasal suçtur. Bunun da takipçisi olacağız."
'Turist bu açıklamalardan dolayı ürktü'
CHP lideri ve Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Rusya'ya yönelik açıklamalarının turizme etkisini de değerlendiren Çavuşoğlu, şu anda mayıs ayında gelmesi gereken Rus turistin geçen yılın aynı ayına göre yüzde 80 az olduğunu bildirdi. Çavuşoğlu, 14 Mayıs'tan sonra turizmde hareketliliğin biraz da olsa arttığını belirterek, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun açıklaması gerçekten vahim bir hatadır. Türkiye'nin menfaatine değildir. Siyasi hata kendisini bağlar. Faturası kendisine kesilir. Ancak o açıklamadan sonra gelmesi gereken turist gelmedi. Turist bu açıklamalardan dolayı ürktü" değerlendirmesinde bulundu.