Seçim kampanyası için afiş hazırlayan İyi Parti, CHP'nin Ankara, İzmir ve İstanbul'daki billboardlarda yer vermediğini açıkladı.
31 Mart yerel seçimleri öncesi partiler arasında krizler yaşanmaya devam ediyor.
Cumhur İttifakı, adaylarını ilan ederek süreci başarılı bir şekilde sürdürüyor.
Muhalefette ise durumlar farklı.
DEM Parti birliği tepki çekiyor
CHP'de ittifak arayışı devam ederken aday belirlemede de anlaşmazlıklar yaşanıyor.
Bir diğer kriz ise DEM Parti birliği.
CHP Lideri Özgür Özel arkasına DEM Parti'yi alarak seçime girmek isterken, genel seçimde ortaklık yaptıkları İyi Parti'den ise eleştiriler geliyor.
3 büyükşehirde afiş engeli
Karşılıklı olarak ağır ithamlarla açıklamalar yapılırken iki parti arasında bir kriz daha ortaya çıktı.
İyi Parti’nin X hesabından yapılan açıklamaya göre, seçim kampanyası için hazırlanan afişlerin, billboardlara şirketlerle anlaşma olmasına rağmen İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediyelerinin baskısıyla asılmadığı iddia edildi.
"Anlaştığımız şirket baskılara dayanamamış"
Parti’den yapılan açıklamada, "Belediyelerden gelen sansüre hayli hayli direniriz" denilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Ankara, İstanbul ve İzmir şehirlerinde yaşayan değerli vatandaşlarımız; normal şartlar altında, bu sabah uyandığınızda sokaklarda bu boş billboardları değil, İyi Parti olarak başlattığımız seçim ön kampanyamızın billboardlarını görecektiniz.
Ama ne yazık ki; billboardlarımızı asması için anlaşmış olduğumuz şirket, birkaç gündür İstanbul'dan almış olduğu telefonların yoğun baskısına daha fazla dayanamamış...
"Sansüre hayli hayli direniriz"
Açıklamanın devamında şöyle denildi:
"Kampanyamızın içeriğini görenler, büyük bir telaş içerisinde engel olmak istemiş. Ancak bunu yapanlar bir şeyi unutmuşlar. Bizim hangi şartlarda kurulan bir parti olduğumuzu unutmuşlar. İyi Parti olarak biz 6 yıldır birçok engele, birçok sansüre ve birçok korku duvarına karşı mücadele ettik. Ama bu sefer ne öğrendik biliyor musunuz? Ülkemizde, milletimizin vermiş olduğu yetkiyle elde ettiği kaynakları, bir korku aracı olarak kullanma anlayışı sadece iktidarın şahsına münhasır değilmiş.
İktidarın kurmuş olduğu istibdat rejimiyle sözde mücadele eden ana muhalefet partisi iktidarın baskıcı taktiklerini kopyalayan, kötü bir taklidine dönüşmüş. Demokrasi neferliği, işin ucu kendilerine dokunana kadarmış. Nezaket timsalliği, köprüyü geçinceye kadarmış. İşte bu vesileyle tüm ilgililere duyurulur; biz iktidar eliyle uygulanan sansüre direndik, belediyelerden gelen sansüre hayli hayli direniriz. Biz iktidarın kendisine boyun eğmedik, taklidine hiç eğmeyiz. Elinizden geleni ardınıza koymayın."