Bakan Soylu, İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde düzenlenen toplantıya katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Soylu, “Bizim zihnimizin arkasında büyük İstanbul depremi var. Bütün hazırlığımız buna göredir” dedi.
İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde (AFAD) İstanbul İRAP İzleme ve Değerlendirme Koordinasyon Kurulu Toplantısı düzenlendi.
Toplantıya İçişleri Bakanı Süleyman Soylu katıldı. Bakan Soylu, toplantıda olası bir deprem için alınan önlemleri ve yapılacakları anlattı. Bakan Soylu, “Bizim zihnimizin arkasında büyük İstanbul depremi var. Bütün hazırlığımız buna göredir” dedi.
Toplantıda konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şunları kaydetti:
“Birinci önceliğimiz yıkılmayan binalar ve şehirler yapmak ama aynı zamanda her vatandaşımızı bu konuda bilinçlendirmek ve teyakkuz halinde tutmaktır. Bir afet olduğunda slogan üretmek, enkazdan kimsenin canlı çıkmasına izin vermiyor. Tek yapabileceğimiz bu olmamalı. Afetlerde üretilen yalan ve dezenformasyon videoları en az AFAD’ın veya ilgili kurumların eğitim videolarının izlendiğinden daha az izlenmektedir. Bu arkadaşlar, keşke bu çabayı afet bilincini arttırmak üzere geliştirseler. İnsanların zihninde bir deprem ve afet farkındalığı oluşturma konusunda gayret ortaya koymazsak yarın bunun acısını hep birlikte yaşarız. Bizim bu çalışmalarımızda ortaya çıkan bir kavram var: Dirençli şehirler kavramı. Afete karşı dirençli şehir amblemini, karakterini şehirlerle yavaş yavaş buluşturmaktır. İlk risk planlarını azaltmanın belki de en önemli sonucu bu olacaktır. Yıkılmamak sadece bina yaparken daha çok çimento koymak demek değildir. Pek çok afet türü var ve her birinin farklı riskleri var. Biz bu alanda gerçekten çok büyük çaplı, büyük bir maliyet ve emek gerektiren bir projeyi tamamen bilimsel kriterlere bağlı kalarak tamamladık. 81 ilimizde il afet azaltma planlarını hazırladık. 99 üniversiteden toplam 289 akademisyen arkadaşımızın desteğiyle tam 162 çalıştay düzenleyerek bu planları düzenledik. Toplamda 26 faklı afet türü çalıştık ve 81 ilimizde 222 amaç, bin 364 hedef ve yaklaşık 12 bin 89 eylem belirledik. Bunların kullanılmasına yönelik bir genelgeyle valiliklerimizi tamamladık. Bütün kitaplar ve raporlar, kullanılınca işe yarar. Kullanılmazsa vitrin süsü olarak durur. İl risk azaltma planlarında toleransımız sıfırdır.”
Olası bir depremle ilgili yapılan hazırlıkları anlatan Bakan Soylu, “Süreçlerin daha hızlı ilerlemesini sağlamak için bir dijital altyapıya da ihtiyaç vardı. Bunun içinde 'İRAP’ta sorumlu bulunan 5 bin 150 kuruluşun eylemlerini raporlayarak takip edebileceği bir çevrim içi izleme ve değerlendirme yazılımı hazırlayıp değerlendirmeye aldık. Özellikle son yıllarda artan taşkınlara karşı hızlıca önlem almak maksadıyla Devlet Su İşleri’yle toplantılar yaptık. Bugün burada gerçekleştirdiğimiz İzleme ve Değerlendirme Toplantısı, bu sürecin aslında ikinci toplantısıdır. 12 Eylül tarihinde de Rize İRAP izleme ve değerlendirme toplantısını gerçekleştirmiştik. Bugün İstanbul’u yapıyoruz. Daha sonra da belirli bir takvime göre tüm illerimizde sürdürmeyi hedefliyoruz. Fiziki kapasite, lojistik depoları, afet gönüllülerimiz, sivil toplumla gerçekleştirdiğimiz organizasyonlarımız, arama kurtarma ekiplerimiz var. Sadece gönüllülük sistemine başvurumuz 561 bin 5 demek ki biz bu konuda bir farkındalık oluşturmuşuz. Yani yarım milyonu aşkın insanımız bu konuda ben gönüllüyüm diyor. Onun için buradan tüm gönüllülerimize teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.
‘İstanbul, AB’nin lojistik üssü oluyor’
Bakan Soylu, muhtemel İstanbul depremine vurgu yaptı:
“Bizim zihnimizin arkasında büyük İstanbul depremi var. Bütün hazırlığımız buna göredir. 561 bin 5 gönüllü, 16 bin 292 AFAD destek gönüllüsü, 54 ilde 15 bin kişinin yerel destek ekibinin eğitimi, 26 ilde 4 bin 624 korucunun eğitimi ve 61 ekip bin 629 kişiyle beraber akreditasyonlar sağlandı. Bunların her biri son 4 yılda gerçekleşen adımlar. Bu yıl 57 bin 400 tatbikat yaptık. AFAD acil mobil uygulamasını 494 bin kişi indirdi ve bütün bunlarla ilgili yeni bir gelişme daha var. AB’ye bir çağrıda bulunduk. Eğer büyük bir deprem olursa, eğer bir ortak lojistik depo olursa bir afette ani ve acil müdahaleyi tüm ülkeler kapasitesi çerçevesinde sağlar. Bu çağrımız karşılık buldu. Bunu projelendirdik. AB çerçevesinde İstanbul, Avrupa’nın bu konudaki lojistik üssü oluyor. Yani dünyanın bir yerinde ihtiyaç duyulursa buradan gidilecek, etrafımızdaki coğrafyada bir şey olursa yine buradan gidilecek, bizde bir şey olursa yine ortak kaynaklar çerçevesinde buradan sağlanacak.”