Konuklarından Empati yapmasını isteyen Ahmet Mümtaz Taylan, onların hislerini ve düşüncelerini öne çıkardı.
İlk olarak Burcu Biricik'e Türkiye'yi olimpiyatlarda jimnastik branşında temsil eden ilk kadın sporcu olan Göksu Üçtaş'ın hayatına empati yapmasını istedi.
Burcu Biricik, Göksu Üçtaş'ın hüzün veren çocukluk hikayesini dinleyip yorum yaparken, kendi annesiyle ilişki hakkında da ipuçları verdi.
"Annemle arkadaş gibiyiz. Annemle babam ben çok küçükken ayrıldı, annem çalışmak zorunda kaldı. Ben annemden çok küçük yaşta ayrıldım, anneannem ve dedemle büyüdüm. Annem Antalya'da çalışırken, ben anneannem, dedem ve dayımla çok sevgiyle büyüdüm... Sevgi duvarlarım sağlam. İnsanın 4 -7 yaş arasındaki anne baba hikayesi, sıkıntılı olabiliyor"
BURCU BİRİCİK'İN GÖZYAŞLARI
Ahmet Mümtaz Taylan, ikinci konu olarak 2017 yılında PKK tarafından şehit edilen 'Aybüke Öğretmen', Aybüke Yalçın'ın hikayesini paylaşırken Burcu Biricik gözyaşlarına hakim olamadı.
BABAMLA TANIŞMIYORUM
Ahmet Mümtaz Taylan, Türkiye'nin konuştuğu 18 yaşında öldürülen Zehra Bayır'ın hikayesini paylaşırken Burcu Biricik'in duygusal aile hikayesi günyüzüne çıktı.
Ahmet Mümtaz Taylan'ın "Zehra Babasından yardım istemeli miydi?" sorusunda Burcu Biricik şu cevabı verdi:
"İstemeliydi... Ben de istemezdim, büyük ihtimal... Yani o zamana kadar yoksan ve ben bu yaşıma kadar bir şekilde yaşam savaşı verip kendi kendime bir şekilde... 'Neredeysen orada kal' derdim. Ben babamla tanışmıyorum... Şimdi öyle değil, şimdi herkesi anlamaya çalışıyorum. Hayat ona da bir şey getirmiştir, öylesini tercih etmiştir, başka bir yola girmek zorunda kalmıştır. Bunların hepsiyle kabullenip yola devam ediyorsun. Ben olsam ben de yardım istemeyebilirdim."
ABİM BENİM OKUMAM İÇİN OKUMADI
Ahmet Mümtaz Taylan "Kardeşin için hayallerinden vazgeçer miydin?" deyince Biricik'in bilinmeyen yaşam hikayesi ortaya çıktı. "Benim abim öyle bir şey yaptı... Bir tanem, ben o zaman okuyordum, abim liseyi bitirdi ve 'ben çalışmaya başlayayım' dedi... Çünkü 'Burcu'nun okuması lazım', o zaman annem, abim ve ben... O esnada okul dışında da çalışıyordum, kafede çalışıyordum, ajansa girdim ajansta çalışmaya başladım, garsonluğum var, kuaförde çalışmışlığım var, palyaçoluk yapmışlığım var, üniversitede... İnsanların sünnetlerinde, kınalarında, düğünlerinde küçük çocukları oynatırdım. Enteresan zamanlarım oldu, güzel bir yerden bakıyorum, bunlar güzel tecrübeler. Abim şimdi Danimarka'da, abim çalıştı üniversiteye ben gittim, Kıbrıs'ta çalışıyordu, orada sevdiklerinden yardım isteyip benim burslarımı bağladı, ben İzmir'de okudum, abim çalıştı, şimdi Danimarka'da yaşıyor; 2 tane çocuğu var, orada evlendi, keyfi yerinde çok şükür. Aramızda 2 yaş fark var. Bizde de anne-baba boşandı, velayet anne de kaldı... Sevgi her şeyin kurtarıcısı, yürekten saf sevgiye inanıyorum, sevgi, güven hissi varsa, şartlar ne olursa olsun önemli değil..."