AK Parti’nin kurucu kadrosunda öne çıkanlar arasında yer alan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, Başbakan Yardımcılığı ve Hükümet Sözcülüğü gibi görevler üstlenen Bülent Arınç dikkat çeken açıklamalar yaptı. Arınç, Sinan Ateş davası, seçimler ve AK Parti’nin son durumunu değerlendirdi.
Gazete Duvar’dan Can Bursalı’ya konuşan Bülent Arınç hükümlü TİP Milletvekili Can Atalay davasındaki tutumu nedeniyle Cumhurbaşkanı Danışmanı Mehmet Uçum’a tepki gösterdi.
Can Atalay hakkında verilen Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) hak ihlali kararının uygulanmamasının yarattığı krizle ilgili konuşan Arınç “Anayasa Mahkemesi’nin bağlayıcılığı ortada dururken buna muhalif olarak, kararı veren Anayasa Mahkemesi üyelerini yargılamak gerekir şeklinde bir meydan okuma Yargıtay’a yakışmamıştır” dedi.
Arınç devamında Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum’a yüklendi. Arınç “Maalesef hukuk politikalarına yön veren Uçum soyadlı bir zat milli yargı milli olmayan yargı ayrımı yaparak literatüre çok saçma sapan bir şey soktu” diye konuştu.
Ak Parti’nin 31 Mart yerel seçimlerindeki yenilgisini değerlendiren Arınç “Ak Parti Cumhur İttifakı’nı sürdürürken muhafazakâr demokrat kimliğine geri dönebilir. Bunun formülü bende gizli” dedi. Arınç ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Cumhurbaşkanlığı makamı ile Genel Başkanlık makamı birbirinden ayrılmalı. Bunu ilan ettiği gün bile beş puan koyarız üstüne” mesajı verdi.
Arınç şunları söyledi:
Maalesef hukuk politikalarına yön veren Uçum soyadlı bir zat, milli yargı, milli olmayan yargı ayrımını yaparak literatüre çok saçma sapan bir şey soktu. Yargıtay burada milli yargı, güya Anayasa Mahkemesi başka bir yargı. Anayasa varsa uygulanır. Uygulanırken sıkıntı doğuyorsa, gücünüz varsa değiştirilebilir.
O milli yargı lafını getiren, kendini bilmez kişiye şunu söylemek istiyorum ki, 30 sene avukatlık yapmış, barodan da 50 yıl plaketini almış bir arkadaşları olarak, Türkiye’de her mahkeme, AİHM hariç milli yargıyı temsil eder. Çünkü gerekçeli kararının başında, ‘Türk milleti adına’ der. Yanlışlıklar çok. Türkiye’de insanları şahsi hürriyetlerinden mahrum etmek, özellikle de Can Atalay özelinde çok yanlıştır. Bunun süratle düzeltilmesi lazım.
Sonuç istediğimiz gibi olmadı. AK Parti bir başarı kazanmadı, bunu açıkça ifade edeyim. Ama başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere AK Parti’nin önündeki insanların hiç birisi mağlubiyet kelimesini de, yenilgi kelimesini de kullanmak istemezler. En büyük şehirleri kaybediyoruz, hem de kaç defadır kaybediyoruz. Kazandığımız yerleri de oylarımız düşerek kazanıyoruz.
GÜNDEM
Sayfa başına git
