Bilim insanları domateslerin sadece büyük değil aynı zamanda daha lezzetli olmasını da sağlayan bir yöntem keşfetti.
Uzun yıllardır daha fazla ürün elde etmek için farklı domates çeşitlerinden kırma türler oluşturuluyor.
Bunun sonucunda bugün marketlerde satılan domatesler, doğal yolla gelişen yabani akrabalarına göre 10 ila 100 kat daha büyük. Ancak bu büyüklük farkının bedelini tatlarıyla ödüyorlar.
Pekin'deki Çin Tarım Bilimleri Akademisi'nden araştırmacılar, bu meyvelerin yabani domateslerden neden daha az tatlı olduğunu bulmaya çalışırken iki gen tespit etti.
Araştırmacılar işe yabani ve kültür domates bitkilerinin genomunu inceleyerek başladı. Meyvenin tatlılığının artmasıyla ilişkili iki gen saptayan ekip, bunların yabani domateslerde yaygınken yeni çeşitlerde büyük ölçüde kaybolduğunu gözlemledi.
Daha sonra genlerin kültür domateslerindeki versiyonlarının, şeker üreten bir enzimin miktarını düşürdüğü saptandı.
Ekip ardından CRISPR-Cas9 adlı tekniği kullanarak bu genlerin düzgün çalışmasını engelledi.
Önde gelen hakemli dergi Nature'da 13 Kasım Çarşamba günü yayımlanan makalede, meyve ağırlığı ve veriminden ödün vermeden şeker oranı yüzde 30 daha yüksek domatesler üretildiği kaydedildi.
Araştırmacılar sözkonusu iki genin, muhtemelen meyvenin olgunlaşma döneminde tohumların gelişmesine yetecek kadar enerji kalması için "şeker freni" görevi gördüğünü düşünüyor.
Makalenin yazarlarından Prof. Sanwen Huang "Çiftçiler daha büyük domatesler ve daha yüksek verim isterken, tüketiciler de daha tatlı domatesler istiyor" diyerek ekliyor:
Şeker freni gibi davranan genler keşfetmemiz, meyve büyüklüğü ve veriminden ödün vermeden daha tatlı bir domatesin yetiştirilmesini sağlayarak verim ve kalite arasındaki negatif ilişkiyi kırıyor.
Huang, yeni domateslerin üç ila 5 yıl içinde marketlerde yerini alabileceğini söylüyor.
Gen düzenlemenin, genetiği değiştirilmiş organizma (GDO) çalışmalarından farklı olduğunu belirtmekte fayda var. GDO'da başka türlerin DNA'sı yapay yolla canlıya eklenirken, gen düzenlemede yabancı DNA eklenmeden genom içinde değişiklikler yapılıyor.
Halk arasında bu iki yöntemle de üretilen gıdalarla ilgili sağlık endişeleri mevcut. Dünya Sağlık Örgütü, genetiği herhangi bir şekilde değiştirilmiş her bir ürünün güvenli olup olmadığının anlaşılması için ayrı ayrı kontrolden geçmesi gerektiğini ifade ediyor.