ABD'de Kaşıkçı cinayetine bakan yargıcın Suudi Veliaht Prensi'ne egemenlik dokunulmazlığı tanınıp tanınmaması konusunda görüşünü sorduğu Biden yönetimi, prensin başbakan atanması nedeniyle mahkemeden süreçle ilgili erteleme talep etti.
Suudi Arabistan'da İhvan destekçiliği yüzünden muhalif haline gelen, yurtdışına çıkan ve Washington Post'ta köşe yazan Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Konsolosluğu'nda vahşi şekilde öldürülmesinin ABD Başkanı Joe Biden'ın karşısına çıkardığı sınavlar bitmiyor.
Seçim kampanyası sırasında cinayetten Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı (MbS) sorumlu tutup 'parya' muamelesiyle cezalandırmaktan söz eden, başkan koltuğuna oturduktan sonra CIA'in MbS'yi suçlayan raporunu yayımlatan Biden, Ukrayna krizinin enerji krizi yaratması sonrası yazın Suudi Arabistan'ı ziyaret edip petrol üretimini artırması için MbS'den ricacı olmasının ardından, ABD'deki Kaşıkçı davasıyla yüzleşmek zorunda kaldı.
Davaya bakan yargıcın Suudi Veliaht Prensi'ne egemenlik dokunulmazlığı tanınıp tanınmaması konusunda görüşünü sorduğu Biden yönetimi, mahkemeden süreçle ilgili 45 günlük erteleme istedi.
ABD Adalet Bakanlığı, Suudi Arabistan'ın geçen hafta MbS'nin başbakan atandığını açıklaması sonrası mahkemeden süreci 45 gün ertelemesini talep ettiğini açıkladı.
Suudi muhaliflerin ve konunun uzmanlarının genel kanaati, fiili kral konumda bulunan 37 yaşındaki MbS'nin başbakan atanmasının, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili soruşturmalar ve yargı süreçlerine karşı egemenlik dokunulmazlığı zırhı kazanmasını amaçladığı yönünde.
Washington DC'deki bir bölge mahkemesinde görülen dava, Suudi Veliaht Prensi'ne karşı Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz ve öldürülmeden önce kurduğu demokrasi yanlısı grup Şafak tarafından açılmıştı.
Dava, Biden yönetimini yasal ve diplomatik bir çıkmaza soktu.
Biden yönetim davaya resmen taraf değil, ancak görüş bildirmesi için davet edildi. Kaşıkçı davasına bakan yargıç, Veliaht Prens'e geleneksel olarak bir devletin hükümdarına, başbakana, cumhurbaşkanına veya krala tanınan yasal dokunulmazlık verilip verilmeyeceğine ilişkin bir dizi yasal soruyu yanıtlaması için Biden yönetimine 3 Ekim'e kadar süre vermişti.
Biden yönetimi, cuma günkü iki sayfalık bildiriminde, zaten daha önce bir erteleme aldıktan sonra, şimdi de 'Veliaht Prens'in kısa süre önce başbakanlık rolüne yükselmesi nedeniyle sorunu çözmek için daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu' belirtti.
Mahkemeye gönderilen bildirimde "Bu değişen koşullar ışığında, ABD, mahkemenin davetine yanıtını hazırlamak için 45 günlük ikinci bir süre uzatımı talep ediyor. ABD, mahkemenin bu konudaki sabrını ve değerlendirmesini takdir ediyor" denildi.
Dosyayı inceleyen hukuk uzmanları, Cengiz'in hukuk ekibinin Veliaht Prens'e dokunulmazlık verilmesi çağrısında bulunan herhangi bir yasal sava büyük olasılıkla meydan okuyacağı, Kral Selman'ın imzaladığı atamanın yalnızca oğlunun adaletten kaçması için tasarlandığını iddia edeceği görüşünde.
Zira kralı aynı zamanda başbakanlık görevine çağıran Suudi yasalarına istisna getiren değişiklikte, Kral Selman'ın hazır bulunduğu toplantılarda başbakanlık görevini sürdüreceği belirtiliyor.
İnsan hakları örgütleri de insan hakları ilkelerine değil de egemenlik dokunulmazlığının korunmasına öncelik verilmesine karşı çıktı.
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, 'diğer devletlerin egemenliğini ve uluslararası hukuku ihlal etmeye hazır olduğunu defalarca kanıtlamış olası bir hükümdarın dokunulmazlığından çok daha önemli değerler' olduğuna dikkat çekti.
Callamard, “Yaşam hakkının korunması, işkencenin ve zorla kaybetmenin yasaklanması, uluslararası barış, başka bir devletin topraklarında güç kullanımı, uluslararası adalet ilkeleri ve temel insan haklarının korunması, egemen dokunulmazlık endişelerinin önüne geçmelidir" dedi.
Şafak grubunun avukatı da olan Genel Direktörü Sarah Leah Whitson, 'ABD hükümetinin yapabileceği en iyi şeyin bu konuda görüş bildirmeyi reddetmek olduğunu' söyledi. Whitson, 'bu yönde bir kararın, ABD hükümetinin davada çıkarı olduğuna inanmadığına dair mahkemeye işaret göndereceğini' belirtti.
“MbS'nin kendisini başbakan olarak tanımlayarak dokunulmazlığı güvence altına alma hilesi, egemen dokunulmazlığının kötüye kullanılması olarak reddedilmelidir" diyen Şafak Direktörü, "Zorbaların savaş suçları ve ağır ihlallerden kovuşturulmaktan unvan edinerek kaçmalarına izin vermek, tüm dünyada evrensel yargı yasalarını ortadan kaldıracaktır” vurgusunu yaptı.
Uzmanlara göre MbS açısından ABD başkentindeki dava, yargılanıp yargılanmamaktan çok daha önemli meseleleri temsil ediyor. ABD'li yargıç, egemen dokunulmazlık verilmesine karar verirse, muhtemelen veliaht prense, krallığın dışına seyahat ettiğinde artık yasal veya olası tutuklanma tehditleriyle karşı karşıya kalmayacağını garanti edecek. Ya henüz krallığın tam hükümdarı olmadığı ya da iddia edilen yanlış davranışı çok ciddi olduğu için egemen dokunulmazlığı verilmemesine karar verirse, tam tersine, veliaht prensin daha fazla yasal sıkıntılarla yüzleşebileceğine dair net mesaj gönderecek.
İlk etaptaki karar, 2001 yılında dönemin ABD Başkanı George W Bush tarafından atanan Federal Yargıç John Bates tarafından verilecek. Bates, Cumhuriyetçi Başkan tarafından atanmasına rağmen, Obama yönetiminin ABD'ye çocukken gelen göçmenleri korumak için çıkardığı Daca programını 2018'de Trump yönetiminin sona erdirme çabası aleyhine karar vermesiyle dikkati çekmişti.