Mahkeme, Avrupa Adalet Divanı içtihadına dayanarak, “iş yerinde dini ve siyasi sembollerin yasaklanmasının ayrımcılık içermediğine” karar verdi.
Davaya müdahil olan Belçika Laik Eylem Merkezi, kararın ülke genelinde emsal teşkil edeceğini bildirdi.
Belçika’da yayın yapan Sudinfo’nun haberine göre, Brüksel Belediyesi’ne iş başvurusunda bulunan bir kadın, işe alınması durumunda başörtüsünü çıkarmayacağını söyledi.
Belediye yetkilileri, yönetmeliklere göre, “memurların bir fikri veya siyasi, felsefi veya dini bağlılığı ifade eden bir işaret taşımasının yasak olduğunu” vurgulayarak, bu koşullarda kendisini işe alamayacaklarını bildirdi.
Bunun üzerine iş başvurusu reddedilen Belçikalı kadın, kendisine ayrımcılık yapıldığını savunarak Kasım 2021'de Brüksel İş Mahkemesi'ne dava açtı.
Mahkeme, Aralık 2022’de verdiği kararda Brüksel Belediyesi’ni haklı buldu. Belediyenin dini ve siyasi sembollere ilişkin yaklaşımının ayrımcılık içermediğine karar verdi.
Davacı kadın, geçen yıl Ocak ayında karara itiraz etti. Brüksel İş Mahkemesi, temyiz başvurusunu bu hafta karara bağladı.
Mahkeme, bir kez daha belediyenin kararını haklı bularak, başörtüsü yasağının ayrımcılık olmadığına hükmetti.
Brüksel İş Mahkemesi, bu kararını, Avrupa Birliği’nin en üst karar organı olan Avrupa Adalet Divanı içtihadına dayandırdı.
Avrupa Adalet Divanı, geçen Kasım ayında Belçika’daki benzer bir davaya ilişkin aldığı kararda, bir kamu kurumunun, “tarafsız çalışma ortamı yaratmak için, tüm dini sembolleri kapsaması koşuluyla” çalışanlarına başörtüsü yasağı uygulayabileceğini belirtmişti.
Yüksek mahkeme, Belçika’daki Ans Belediyesi aleyhine dava açan başörtülü çalışanı haksız bulmuştu.
Avrupa Adalet Divanı, belediyede uygulanan başörtüsü yasağının, inanç özgürlüğüne aykırı olmadığına ve ayrımcılık içermediğine hükmetmişti.
Davaya müdahil olan Belçika Laik Eylem Merkezi (CAL), Brüksel İş Mahkemesi’nin, Avrupa Adalet Divanı içtihadına dayandırdığı kararının, ülke genelinde emsal teşkil edeceğini ve benzer tartışmaların yaşanmasına son vereceğine inanıyor.