Turizmci Çakar ve eski Almanya Milletvekili Kılıç, Türkiye'de birçok yabancıya vatandaşlık verilmesinin Batı ülkelerini vize başvurularında temkinli hale getirdiğini öne sürerken turizmci Polatoğlu, bizzat Türklerin başvurularındaki artışa bağladı
Son dönemlerde Türkiye'den Avrupa ve ABD'ye gitmek isteyen Türk vatandaşlarına vize başvurularında ciddi zorluk çıkarıldığı, randevuların ya çok geç tarihlere verildiği ya da çoğunlukla reddedildiği yönünde şikayet ve iddialar arttı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da 23 Ağustos 2022 Salı günü Haber Global'de katıldığı bir programda bu iddiaları doğruladı.
Bakan Çavuşoğlu, "Maalesef ABD ve bazı AB ve AB üyesi olmayan Batı ülkeleri vatandaşlarımıza randevu süresini 1 yıl sonraya, 6 ay, 7 ay, 8 ay sonraya veriyor. Aynı şekilde ret oranını da yükselttiler. Şimdi bu, planlı ve kasıtlı" dedi.
Çavuşoğlu, ayrıca söz konusu ülkelerin büyükelçiliklerinin yerel personeli artırabileceğini ya da çalıştıkları vize şirketlerinden takviye personel alabileceklerini belirterek "İsteseler çok rahat çözerler. Burada kasıt var. Kesinlikle kasıt var" ifadelerini kullandı.
ABD'den vize açıklaması
Bu gelişmelerin ardından dün Anadolu Ajansı (AA) tarafından servis edilen bir habere göre ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'de ABD vizesine başvuran vatandaşların uzun süre bekletilmesinin iki ülke ilişkilerine zarar vermesini istemediklerini ve vize kapasitesini artırmak için yenilikçi yollar aramayı sürdüreceklerini açıkladı.
"Avrupa, yeni vatandaşı olanlardan dolayı Türklere vize vermek istemiyor" iddiası
İptal veya gecikmelerin nedenlerine dair ise farklı iddialar mevcut. Bunlar arasında en yaygın dillendirilenlerden birini Habertürk Yazarı Fatih Altaylı, "Vize talepleri niye reddediliyor?" başlıklı yazısında gündeme getirdi.
Altaylı şunları aktardı:
Neden belli. Vatandaşlık verilen göçmenler...
Yok hükümeti sıkıntıya sokmakmış, yok AK Parti karşıtlığı imiş, bunlar palavra.
Avrupa'nın da diğer ülkelerin de en büyük rahatsızlığı göçmenler.
Bu ülkeler, Türk vatandaşlığı alan Suriye, Mısır ve diğer ülke vatandaşları arasında yer alan radikal İslamcı gruplara bağlı ve terör bağlantılı olabilecek kişilerin kendi ülkelerine sızmasından korkuyor.
Altaylı, yazısında şöyle bir iddiada daha bulundu:
Bir süre önce AB yetkililerinin bu konuda çok gizli bir toplantı yaptığı ve Türkiye'den yapılacak vize başvuruları için 'Kim olduğundan kesin emin değilseniz, geçmişte vize alıp AB ülkelerine sorunsuzca seyahat etmemişse vize vermeyin' şeklinde bir eşgüdüm kararı alındığı bilgisi geldi.
Bu iddialara işleri nedeniyle sürekli konsolosluklarla işi olan ve vize başvurularında bulunan kişiler ne diyor?
Tur Operatörleri Dönem Sözcüsü Cem Polatoğlu, son dönemlerde yaşanan ekonomik sıkıntılardan dolayı Türkiye'den ayrılmak isteyenlerin arttığını söyledi.
Yurtdışına giderek orada yaşamak Türkler nedeniyle vize başvurularının arttığına dikkati çeken Polat, "Geçen yıla göre vize başvurularında yüzde 600-700 artış var. Ancak normal kişiler dışında tabir yerindeyse o kadar abuk sabuk kişiler de başvurmaya başladı ki dolayısıyla ret oranları da arttı. Retler artınca kurunun yanında yaşta yanmaya başladı. Örneğin Almanya'ya başvuran 10 kişiden 8'i vize ret ile karşılaşıyor. Asıl sebep bu" diye konuştu.
İşin siyasi bir ayağının da olduğunu ve Türkiye'yi itibarsızlaştırma gayesinin de bulunduğunu belirten Polatoğlu, yaşanan sürecin Türkiye'den yurtdışına yönelik turizmi de olumsuz etkilemeye başladığını kaydetti.
Polatoğlu, şöyle devam etti:
Eskiden sadece ben haftada bir yurtdışı turu için bir uçak kaldırırdım. Şimdi 15 günde bir kaldırıyoruz. Artık onu da kaldıramayacağız çünkü bazı ülkeler turist vizesi için bile üç ay sonrasına randevu veriyor. Ancak 3-4 acente birleşip bir uçak kaldırabilir hale geldik bu nedenle.
Bordo Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Bora Çakar ise Türklere yönelik özel olarak bir vize vermeme gibi bir durumun olmadığı görüşünde.
Konsoloslukların vize başvurularına her yıl yüzde 15 gibi bir ret verme oranı olduğunu aktaran Çakar, "Ancak kuralına uygun başvuru yapmış, şüpheli olmayan, işi gücü yerinde, döneceği belli olan kişilerin başvurularında sorun olmuyor" dedi.
Başvuru incelendiğinde şüpheli bir durum varsa konsoloslukların bunu sorguladığını savunan Çakar, ancak öyle iddia edildiği gibi Türklere yönelik özel olarak vize vermeme iddialarının doğru olmadığını ileri sürdü.
Ancak Çakar buna karşın Altaylı'nın da dile getirdiği görüşleri destekleyen şu iddiaları dile getirdi:
Son zamanlarda Türkiye'de yabancı uyruklulara çok ciddi sayıda vatandaşlık verildi. Suriye, Irak, İran, Afganistan, Türkmenistan, Pakistan uyruklu çok sayıda kişi Türk vatandaşı oldu. Türkiye'den yurtdışına gitmek için konsolosluklara başvuru yapanların yüzde 80'i bu kişilerden oluşuyor. Örneğin Kanada'ya gittiğinizde son dönemde Türkiye'den gelenlerin yüzde 80'inin Türk olmadığını görürsünüz. Ellerinde Türk pasaportu var ama hepsi Arapça konuşuyor. Bu nedenlerden dolayı konsolosluklarda yeni Türk vatandaşı olan bu kişilere 'Siz Türk değilsiniz, zaten gelirseniz dönmeyeceksiniz' diyor. Gözlemlediğim kadarıyla asıl sebep bu.
Çakar, retlerin dışında son dönemde vize başvurularına dair randevuların geç tarihlere atılması sorununa da değindi.
Konsoloslukların vize başvuruları için kota koyduğu iddiasının da doğru olmadığını öne süren Çakar, "Konsolosluk geçmişte de günde 100 başvuru alıyorsa yine alıyor. Burada asıl sıkıntı başvuru merkezlerinden kaynaklanıyor. Bu merkezlere VIP başvuru yapınca 15 gün sonraya randevu alabiliyorsun. İnsanları VIP başvuruya yönlendirip daha fazla para almaya çalışıyorlar. Diğer başvurular daha çok bekliyor. Randevuların rüşvetle satıldığına dair duyumlar da alıyoruz. Bu merkezlerde sürekli elaman sirkülasyonu olması, yeni gelenlerin işi öğrenme süreci de işleri uzatıyor" şeklinde konuştu.
Türkiye'den en çok vize başvurusu yapılan ülkelerin başında Almanya geliyor. Bu ülkeye yapılan vize başvurularında da son dönemde sıkıntılar yaşanıyor.
Buradaki durumu bir dönem Almanya'da Yeşiller Partisi'nde milletvekili olarak görev yapan ve halen bu ülkede avukat olarak yaşamını sürdüren Memet Kılıç'a sorduk.
Kılıç, Altaylı'nın dile getirdiği iddiaya katıldığını ama Almanya'da Türkiye'den gelen vizelere yönelik bir temkinlilik olduğunu aktardı.
Kılıç, şunları söyledi:
Türkiye artık vatandaşlığını parayla satan veya vatandaşlığı siyasi saiklerle belli kesimlere dağıtan ülke haline geldi. Bundan dolayı Almanya, Türkiye'den yeni gelen kişinin kim olduğunu bilemiyor. Örneğin adam yeni Türk vatandaşı olmuştur ama eski bir IŞİD üyesi mi bilemez. Türkiye'deki genel durum ve vatandaşlık dağıtırken elini geniş tutmasından dolayı Almanya'da temkinli bir yaklaşım var ve bunu biz de hissediyoruz
Kılıç, bunun yanında Türkiye'nin pasaport politikasının da güvensizlik yarattığını öne sürerek, "Malum yeşil pasaportlar vizesiz seyahat demek. Benim milletvekili olduğum dönemde de bu konu tartışılmış, Türkiye'de yeşil pasaportlu sayısının çok yüksek olduğu söylenerek 1,5 milyon gibi sayı ortaya atılmıştı. Şimdi sayı ne kadar bilmiyorum. İçişleri Bakanlığı'nın açıklaması gerekiyor. Ayrıca bir de gri pasaport diye hizmet pasaportu çıkardılar. Geçen yıl belediyenin dağıttığı gri pasaportlarla sığınma başvuruları olmuştu. Şimdi gri pasaportlar daha sıkı kontrol ediliyor. Maalesef Türkiye'de klasik anlamda devlet yapısı kayboldu, bunu burası net görüyor. Yaşanan sıkıntı Türk yetkililerin hatalı politikalarının sonucu" yorumunda bulundu.
Emekli diplomat ve CHP Milletvekili Ünal Çeviköz de vize başvurularındaki gecikmelerle ilgili çok yoğun şikayetler aldıklarını ifade etti.
Gecikmenin sebebiyle ilgili bilgi gelmediğini kaydeden Çeviköz, "Başvurular çok fazla. Başvurunun fazla olması biometrik kontrollerin daha dikkatli yapılmasına ve bu da sürecin uzamasına neden oluyor. Özellikle turist vizeleri gecikiyor. Önceliği cenazesi, hastası olanlara ya da öğrencilere veriliyor ancak o bile 8- 10 haftada çıkıyor" değerlendirmesi yaptı.
Ünal Çeviköz, yeni vatandaş olanlardan dolayı vize retlerinin arttığı iddiasında dair bilgisi bulunmadığını sözlerine ekledi.
INDEPENDENT / ALİ KEMAL ERDEM