Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Serbest piyasadan elektrik alan sanayi kuruluşlarımızın maliyetlerinde yüzde 15'e kadar düşüş olacak. Fiyatlarda düşüş seyrederse mart ayında bir indirim olabilir." dedi.
Bakan Dönmez, "Karadeniz gazı şu anki rezerviyle 30 yıllık ihtiyacımızı karşılayacak büyüklükte. Yeni keşiflerle inşallah bu süre daha da uzayacak" dedi.
"Enerjide Türkiye Yüzyılı Zirvesi"nde konuşan Bakan Fatih Dönmez, "Bu müjdelerin devamı geldikçe ve dünyadaki fiyat oynaklığı azalmaya başladıkça bunları indirim olarak vatandaşlarımıza da yansıtacağız. Fiyatlardaki düşüş seyrederse mart ayı içerisinde bir indirim olabilir" ifadelerini kullandı.
Bakan Dönmez'in açıklamaları şöyle:
"İnsanoğlu kimi zaman geçmişini muhasebe eder. Doğrularını, yanlışlarını masaya yatırır. Kimi zaman pişmanlıklar, kimi zaman da “iyi ki yapmışım” dediği zamanlar olur. Aslına bakarsanız devletlerin, milletlerin kaderleri de bundan çok farklı değil. Sistemler, düzenler, devletler hiçbir zaman doğru bir hat üzerinde ilerlemiyor. İnişler, çıkışlar, krizler, zirveler sürekli bir değişim halindeyiz. Böylesi bir hercümerçte bizleri güvenli limana ulaştıracak iki şey var. Bir, size gideceğiniz yolu gösterecek bir yol haritanız. İki, sizin önünüzü açacak, sizi yeni ufuklara taşıyacak bir liderin varlığı.
Hamdolsun, Türkiye bugün ikisine de sahip. Sayın Cumhurbaşkanımızın siyasi kararlılığı ve vizyonu ile Türkiye’nin kangren olan pek çok meselesi çözüme kavuştu. Türkiye, hızlı karar alabilen, dinamik ve kendini sürekli güncelleyebilen bir yapıya kavuştu.
Türkiye’yi güvenli limana taşıyacak yol haritamız da belli: Türkiye Yüzyılı. Türkiye Yüzyılı, geleceğin Türkiye’sinin vizyon belgesidir. Büyük ve Güçlü Türkiye’nin kızılelmasıdır. Çocuklarımıza, gençlerimize miras bırakacağımız müreffeh Türkiye’nin ayak sesleridir. Geçmişimize kilit vuranlara, ipotek altına alanlara inat, geleceğimizin, gelecek yüzyılımızın başarı anahtarıdır.
Bu büyük hedeflere bizleri taşıyacak ana unsur ise enerjidir. Enerjinin büyük oranda yerli kaynaklar, yerli teknoloji ve yerli insan kaynağıyla üretimi olmazsa olmazımız. 6 yıl önce Milli Enerji ve Maden Politikamızı açıklarken güçlü bir niyet beyanında bulunmuştuk. Bugün geldiğimiz noktada açıkladığımız strateji belgesindeki pek çok hususu hayata geçirdiğimizi görüyoruz. Şimdi ise artık Yüzyılın Enerjisi ile yeni bir sayfa açıyoruz.
Karadeniz gazı, nükleer enerji, doğal gaz depolama, LNG, FSRU tesisleri, gaz merkezi, yenilebilir enerji, nadir toprak elementleri, bor ve diğer madenlerde uç ürün üretimi gibi her bir konu aslında bugünün ya da yarının meselesi değil, gelecek 50 yılın, 100 yılın meselesi.
Nükleer enerji diyoruz mesela kullanım ömrü 60 + 20 yıl. Konvansiyonel santrallerin yanı sıra SMR’ları yani küçük ve orta ölçekli nükleer santralleri de gündemimize aldık. Arkadaşlarımız şu an yönetmelik üzerine çalışıyorlar. Tabi bu santrallerin nispeten maliyetleri daha düşük, inşa süreçleri daha hızlı. Mobilitelerinin olması tabi ki ihtiyaç duyulan yerde hızlı bir şekilde inşa edilmelerini de kolaylaştırıyor.
Karadeniz gazı şu anki rezerviyle 30 yıllık ihtiyacımızı karşılayacak büyüklükte. Yeni keşiflerle inşallah bu süre daha da uzayacak. Doğal gaz iletim, dağıtım, depolama işleri en az 50 yıla hatta daha fazlasına tekabül ediyor. Yenilenebilir enerji hakeza her bir tesisin en az 30-35 yıllık kullanım ömrü var.
Bizler işte bu anlayıştan yola çıkarak Türkiye Yüzyılı’nın enerjisini gelecek yüzyıla taşıyacak vizyonun adına Yüzyılın Enerjisi dedik. Hani tarihimizden ilham alarak bir benzetme yapacak olursak, enerji, çınar ağacı gibidir. Kalkınmanın, üretimin sırtını yasladığı güçlü bir yapısı vardır. Kökleri en derindedir ama dallarıyla büyük bir alanı kaplar. Ömrü de oldukça uzundur. Enerji yatırımlarımızın da mantığı budur. Kısa vadeli değil uzun vadeli düşünüyoruz. Tıpkı bir çınar gibi kökleri derinde ama yapraklarıyla geleceğe uzanıyoruz. Sağlam, sarsılmaz yapısıyla Türkiye’nin büyümesini, gelişmesini, kalkınmasını sırtlıyoruz.
Türkiye Yüzyılı, enerjide bağımsızlığın yüzyılı olacak. Bunun için bütün plan ve programlarımızı hazırladık. İşte Karadeniz gazı… İnşallah ilk fazı Mart ayında devreye girecek. Tam kapasite üretimde inşallah gaz ihtiyacımızın dörtte birini buradan karşılayacağız. Bu ne demek? Türkiye’nin gaz ithalatının dörtte bir oranda azalması demek. Bu, Türkiye’nin gaz müzakeresi yaparken elinin daha güçlü olması demek.
Gaz merkezi olma hedefine yürüyen Türkiye’nin piyasada daha fazla kaynak çeşitliliği oluşturması demek. Bu nedenle Türkiye’nin enerjide bağımsızlık hedefinin en önemli argümanlarından biri yerli gazımız. Biliyorsunuz doğal gazda dışa bağımlılık oranımız yüzde 95’lerin üzerinde. Karadeniz gazı bu yükü zaman içerisinde hafifletecek inşallah."