Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, Akkuyu Nükleer Santrali'nde ilk reaktörün 2025'te devreye alınmasının hedeflendiğini belirttiği konuşmasında santralin tamamının ise 2028'de bitirileceğini açıkladı. Bakan Bayraktar ayrıca Almanya'nın santrali inşasını bir anlamda engellemeye çalıştığını ifade etti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'tan Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy'a konuk oldu.
Programda Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'ne ilişkin açıklamalar yapan Bakan Bayraktar, "Akkuyu Türkiye'deki nükleerden enerji üretme işinin 70 yıllık bir hikayesi" cümlesini kaydetti.
Bakan Bayraktar konuşmasında şu cümleleri kaydetti:
Her iktidarlar döneminde geçmişte nükleer enerjiye sahip olmak için belli adımlar atılmış. Bunlarla ilgili en müşahhas, kayda değer proje şu anda Akkuyu Nükleer Santral projesi. Akkuyu'nun lokasyon olarak seçimi ta 1970'lerde. İTÜ'nün tespitleri 1970'lere kadar gidiyor. 2010 yılında Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde Rusya Federasyonu ile anlaşma imzalandı, Meclis'ten onaylandı. 2018 yılına kadar, arada 2015'de Rusya ile gerginlik süreci vardı, bu süreçler değerlendirildi ve 2018 Nisan ayında Akkuyu'da ilk betonu döktük. Normal hükümetler arası anlaşmaya göre kurgulanan süre 7 yıl. 2025 yılının Nisan ayı. Ama elbette ki Cumhuriyetimizin kuruluş yıldönümü olan 29 Ekim'de bu tesisi Türkiye'ye kazandırmak için sahadaki ekibi epey zorladık. Nükleerin doğası gereği bazı şeyleri hızlandırmak pek mümkün değil. Uluslararası kurallar var.
'Nükleer santralimiz bir anlamda engellenmeye çalışıyor'
Ukrayna meselesinden önce Almanya'dan verilen siparişler üzerine açıklama yapan Bakan Bayraktar, "Alman firmasına sipariş veriliyor ama birçok ekipmanda ülkemizdeki firmalara da verilen siparişler de var. Almanya nükleerle alakalı bir çıkış süreci yaşıyor. Bir taraftan ilişkiler gergin gibi" cümlelerini dile getirdi.
Rosatom dünyanın önemli bir üretici olduğunun altını çizen Bayraktar, konuşmasının bu kısmında şu cümleleri kaydetti:
Ruslar bize geldiler ve dediler ki, 'Almanya bu ekipmanı tutuyor ve dolayısıyla bu projeyi geciktirecek' dedi. Bunu çözmesi gereken Rosatom ve Almanya. Bundan zarar gören bir anlamda biziz. 2023 yılında BM Taraflar Konferansı'nda Dubai'de İklim Değişikliği ile Mücadele için şöyle bir taahhütte bulundular. 'Dünyanın nükleer kapasitesinin 3 katına çıkarılması lazım' dendi. 2025 yılına kadar. Nükleer enerji temiz ve karbonsuz bir enerji. İklim değişikliği ile Batı mücadele etmek istiyor mu, samimi mi bir cevap bulması lazım. Bu projenin gecikmesi, bunu geciktiren bir eylem haline geliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, Dışişleri Bakanımız ve ben muhatabım olan ekonomi bakanıyla bunları görüştük. Kaydadeğer hiçbir şey yok. Hukuki olarak yaptırımla alakalı bir karar görmüyoruz. 'Efendim burası gelir sağlayacak, bu gelirden de Rusya savaşı finanse edecek' gibi açıklama Nasrettin Hoca fırkasına benziyor. Bugün Rusya'dan birçok Doğu ve Batı ülkesi petrol ve başka ürünler alıyor. O zaman Almanya'nın bütün bu ülkelerle kesmesi lazım. Şimdi o nükleer santralimiz bir anlamda engellenmeye çalışılıyor.
'Çok ciddi aymazlık içerisinde'
Türkiye'de 100 yıldır olduğunu övgüyle bahseden bir şirketin çok ciddi aymazlık içerisinde. olduğunun altını çizen Bakan Bayraktar, "Açıklama yapmaya girmeksizin büyük sorumsuzlukla hareket ediyor. Bu şirket Türkiye'de birçok sektörde var. Ulaştırmada, beyaz eşyada var. Burada 100 yıldır Türkiye'de bu şirket aktif. Buradaki ve oradaki yetkilileri bakanlığa ifade etmeleri asgari nezaket gereği değil midir? Böyle bir pozisyon almaları gerçekten yadırgadığım konulardan bir tanesi. Bu konu alternatifsiz konu değil. Rusya bu siparişi farklı ülkeye verdi. Bir kısmı tamamlandı, bir kısmı peyderpey geliyor. Bu alternatifsiz bir ürün değil" cümlelerini kaydetti.
'Mümkün olduğun zamsız götürmek istiyoruz'
"Bu süreçte öncelikli çalıştığımız alanlardan bir tanesi aynı zamanda enflasyonla mücadele" diyen Bayraktar, enerji fiyatlarının belirlenmesinde enflasyon etkisini göz önünde bulundurarak çalıştıklarını ifade ederek "Enflasyonun aşağı gidişini hızlandırmak için bu süreci mümkün olduğu kadar zamsız götürmek istiyoruz" dedi.
'Faturaların yüzde 60'ını devlet ödüyor'
Türkiye'nin en önemli açmazlarından birinin cari açık olduğunu ifade eden Bakan Bayraktar, Türkiye'de enerji hariç olmak kaydıyla cari fazla veren ekonomi olduğunu dile getirdi.
"Enerjiyi hariç tuttuğumuzda ekonomiden söz etmek mümkün olmaz" diyen Bayraktar konuşmasında şu cümleleri kaydetti:
Türkiye bu enerji ithalatından dolayı ekonomide kırılganlık yaşıyor. Mutlaka enerjide dışa bağımlılığımızı düşürmemiz lazım. Bu açıdan bunun ekonomimize makro katkımız var. Geçen sene enerjiye 70 milyar, bir önceki sene yaklaşık 96,5 milyar ödedik. 7,5 milyar metreküplük üretim bizim enerji ithalat kalemimizi yüzde 15 düşürmüş olacak. Yüzde 100'den inşallah daha aşağılara doğru ineceğiz. Gabar'da petrol bağımlılığımızı azaltmaya çalışıyoruz. Gidecek çok yol var. Biz vatandaşlarımızı ciddi anlamda destekliyoruz. Vatandaşlarımızın elektrik ve doğalgazda ödeyeceği faturaların devlet olarak yüzde 60'ını biz karşılıyoruz. Buna önümüzdeki dönemde de devam etmeyi hedefliyoruz. Elbette bu imkan meselesi. Burada desteği tüketim esaslı ortaya koymak, çok tüketenin maliyetine katlandığı destek modeline geçmek istiyoruz..