Sıcak içeceklerin bağışıklık sistemi ve enfeksiyonlardan korunma açısından faydalı olduğunu belirten Eravcı, sıcaklığın 65 dereceyi aşmasının sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguladı. “Sağlığımız için faydalı bir şey yaparken zarar görmemeliyiz. 65 derece üzerindeki tüketimler, sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıklar varsa, ciddi sağlık risklerini artırabilir” dedi.
İDEAL TÜKETİM SÜRESİ: 5 DAKİKA BEKLEYİN
Sıcak içeceklerin doğrudan tüketilmemesi gerektiğini ifade eden Eravcı, “Demlik ya da termostan fincana dökülen bir içeceği 5 dakika bekledikten sonra tüketmek, sıcaklığı 65 dereceye düşürmek için yeterlidir. Hemen içmek yerine bu pratik bilgiyle hareket edebiliriz” diye konuştu.
KANSER RİSKİNE DİKKAT
Aşırı sıcak içecek tüketiminin, yemek borusu, yutak ve mide gibi bölgelerde kronik tahrişe yol açabileceğini belirten Eravcı, “Bu durum zamanla nasırlaşma ve kötü hücre değişimlerine neden olabilir. Sürekli sıcak içecek tüketimi, ağız ve yemek borusu kanserlerini tetikleyebilir. Sigara ve sıcak içeceklerin bir arada tüketilmesi ise risk faktörünü 5-6 kat artırabiliyor” dedi.
ÇOCUKLARDA DAHA FAZLA ÖZEN GEREKLİ
Çocukların sıcak içecek tüketimi konusunda daha hassas davranılması gerektiğini vurgulayan Eravcı, “Çocukların dokuları ve organları daha hassastır. Yanık riskine karşı sıcaklığın 50 derecenin altına düşürülmesi gerekiyor. Özellikle dışarıda ‘çocuk sıcaklığı’ kavramına dikkat edilmelidir” ifadelerini kullandı.
Sıcak içecek tüketiminde hem yetişkinler hem de çocuklar için doğru sıcaklıkta ve bilinçli bir tüketim alışkanlığının benimsenmesi, uzun vadede sağlık açısından büyük önem taşıyor.