'ŞÜPHE OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN ŞEYLERİN TAMAMI YALAN'
Sanık Enver Altaylı, duruşmaya verilen 1 saat aradan sonra savunma yapmaya devam etti. Altaylı, sanık Nuri Gökhan Bozkır'ın gerçeğe aykırı olarak Hablemitoğlu soruşturmasına kendisini dahil etmeye çalıştığını ve iddianamede yer alan HTS verilerinin güvenilir olmadığını savunarak şöyle dedi:
"HTS verilerinin 20 yıl önce nerede, kim tarafından, hangi alt yapıyla tutulduğu ve kimin müdahale edeceği belli değildir. HTS kayıtlarının doğru olup olmadığının benim açımdan önemi yoktur. Benim aleyhimde şüphe olduğu düşünülen HTS'lerin doğru olduğunu kabul edelim. Telefon görüşmelerinde önemli olan benim konuştuğum kişiler arasında Necip Hablemitoğlu'nun adının geçip geçmemesidir. Aslında yaptığım konuşmalarda bu ismin geçmesi de değil bu azmettirici olduğum düşünülen sözleri söyleyip söylememiş olmamdır. Hablemitoğlu ailesinin aklında en ufak şüphe kalmaması için açıklayacağım. İddianamede şüphe olduğu düşünülen şeylerin tamamı yalandır. Tanıklar, burada dinlenirken çok net olarak görülecektir. HTS kayıtlarında benim yoğun irtibatlı olduğum kişiler; Ali Serhat Ilıcak mesela, benim 40 yıllık dostumdur. Kendisiyle görüşmediğim gün yoktur. Önceki yargılandığım dosyama bakıldığında bu görülür, ben bu insanla her gün konuşan biriyim. 5 bin 87 kez telefonla konuşmuşum. Benim şahsi hukukum çerçevesinde bu insanla görüşmem, konuşmam ne için nasıl şüphe oluşturabilir."
Tutuklu sanık Levent Göktaş ile görüştüğüne dair hukuki bir delil olmadığını belirten Altaylı, "Cinayete azmettirmem iddiasına ilişkin görgüye dayalı bir tanıklık yoktur. Aradan 20 yıl geçmiştir, görüşsem dahi görüşmemin içeriğini hatırlamam mümkün değildir" dedi.
Sanık Altaylı'yı dinleyen mahkeme heyeti, duruşmayı 20 Şubat Pazartesi'ye erteledi. (DHA)