Gazeteci Alican Uludağ'ın ‘Sinan Ateş soruşturması MHP'ye uzandı’ haberine MHP'den çok sert yanıt geldi. Cevap hakkını kullanan Alican Uludağ ise “Sinan Ateş cinayetini yazıyorum diye bir bedel ödenecekse, o bedeli öderim. Kaçmam. Yaşamak gömleği üzerimde oldukça bu davayı yazacağım; herkes sussa da tek başına kalsam da. Bunu da böyle bilin” ifadelerini kullandı.
Gazeteci Alican Uludağ, MHP’li İzzet Ulvi Yönter’in, Başsavcı Vekili Ahmet Altun’a Sinan Ateş dosyasında bazı şüphelilerin bırakılması karşılığında Yargıtay üyeliği teklif ettiği iddia etti. Uludağ, DW Türkçe'deki haberinde başsavcı ile tartışan Ahmet Altun’un ise dosyayı bıraktığını belirtti.
‘YARGIDA HESAPLAŞACAĞIZ’ TEPKİSİ
Söz konusu haberi “Sinan Ateş dosyasında neler oluyor? MHP yöneticisi İzzet Ulvi Yönter’in gizlice soruşturma savcısı ile görüştüğü, tahliye karşılığı Yargıtay üyeliği teklif ettiği öne sürüldü. Başsavcı ile tartışan savcı, dosyayı bırakıp izne çıktı” diye paylaşan Alican Uludağ’ı MHP Genel Başkan Yardımcısı Dr. İzzet Ulvi Yönter hedef aldı.
İzzet Ulvi Yönter “Alican Uludağ, bu iğrenç iddianı ispat etmezsen alçaksın, şerefsizsin, müfterinin en önde gidenisin…Yargıda hesaplaşacağız…” dedi.
‘SESSİZ KALMAYIZ, BU BÖYLE BİLİNSİN’
MHP’nin diğer genel başkan yardımcılarından Semih Yalçın da Yönter’e destek vererek gazeteci Alican Uludağ’ı hedef aldı.
Yalçın şunları kaydetti: “Genel Başkan Yardımcımız İzzet Ulvi Yönter’e kara çalmaya yönelik alçakça iftiralara yeltenenler, hesabını ilgili mercilere verecekler. Alican Uludağ türünden şeref ve haysiyet yoksunlarının partimizi ve dava arkadaşlarımızı zan altında bırakmaya çalışmalarına sessiz kalmayız. Bu böyle bilinsin.”
TEPKİLER ÜZERİNE SESSİZLİĞİNİ BOZDU
MHP’den gelen tepkiler üzerine sessizliğini bozan Alican Uludağ ise “Bugüne kadar sırtımı hiçbir kişiye, gruba, partiye, örgüte veya cemaate yaslamadım, kimsenin gölgesine sığınmadım; kalemi de üç kuruşluk menfaat için satmadım” dedi ve şöyle devam etti:
“Dün burada beni örgütlü olarak tehdit edenler, aba altından sopa gösterenler korkuyorsam namerdim. Sinan Ateş cinayetini yazıyorum diye bir bedel ödenecekse, o bedeli öderim. Kaçmam. Gönderin benim de kapıma iki tane torbacı, kurun pusu. Adresimi bulursunuz. Zerre umurumda değil. Korkuya teslim olup Sinan Ateş’in kızlarının adalet davasını sürdürmekten vazgeçeceğimi mi sanıyorsunuz? Ki o yetimlerin ahı, peşinizi bırakmayacak. Yaşamak gömleği üzerimde oldukça bu davayı yazacağım; herkes sussa da tek başına kalsam da. Bunu da böyle bilin.”