Erdoğan ve AK Parti etkinliklerinde ülkücülerle özdeşleşmiş "bozkurt" işareti yapanların sayısında gözle görülür bir artış var. MHP'yle ortaklık yapan AK Parti tabanı daha fazla milliyetçiliğe mi kayıyor sorusunu konunun uzmanlarına yönelttik
Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın 28 Mayıs 2023 Pazar günü yapılan seçimin ikinci turunu kazanmasının ardından ülkenin dört bir yanında kutlamalar gerçekleşti.
Yollarda AK Parti bayraklarıyla Erdoğan posterleriyle araç turları yapanlar olduğu gibi meydanlarda da toplananlar oldu.
Bütün bu kutlamalara katılanlar arasında özellikle ülkücülerle özdeşleşmiş "bozkurt" yapanların, AK Parti ile özdeşleşmiş "rabia" işaretini yapanlara göre daha fazla olduğu gözlerden kaçmadı.
Benzer bir durum seçim kampanyası sürecindeki mitinglerde de gözlemleniyordu.
AK Parti'nin MHP ile ortaklığı hesaba katıldığında bu kişilerin bir kısmının MHP'li olabileceği muhakkak.
Ancak "bozkurt" işareti yapanların birçoğunun ellerinde AK Parti bayrakları da olması bu kişilerin bizzat AK Parti'nin üyesi veya taraftarı olabileceğini de gösteriyor.
MHP ideolojisi AK Parti tabanında yayılıyor mu?
Milliyetçiliğin Türkiye'de güçlendiği iddialarının tartışıldığı ortamda bu görüntüler akıllara şu soruları getirdi.
- Milliyetçi görüş, İslami bir gelenekten gelen AK Parti'de daha fazla mı kabul görmeye başladı?
- MHP ideolojisi AK Parti’yi dönüştürüyor mu?
AK Parti etkinliklerinde daha fazla görülen "bozkurt" işaretlerinin ve milliyetçi sembollerin ne anlama geldiğini bu kesimleri iyi takip eden isimlere sorduk.
"MHP ile işbirliğinin de etkisi var ama tek neden değil"
Optimar Araştırma Şirketi Başkanı Hilmi Daşdemir, Erdoğan'ın zafer kutlamalarında ve AK Parti mitinglerinde "bozkurt" işareti yapanların fazla olmasının bir nedeninin MHP ile ortaklıktan kaynaklanabileceğini ancak bunun tek başına durumu açıklamaya yetmeyeceğini belirtti.
"AK Parti hatta CHP içerisinde bile milliyetçiler var"
Daşdemir, Türkiye'de milliyetçiliğin olumlu olarak görülen ve halk arasında benimsenen bir kavram olduğunu hatırlattı.
Bunun da etkisiyle hayli geniş bir milliyetçi seçmen kitlesinin olduğunu belirten Daşdemir, bu kitlenin başta MHP, İYİ Parti, Zafer Partisi olmak üzere AK Parti hatta ulusalcılar kanalıyla CHP içinde bile olduğuna dikkat çekti.
"Erdoğan’ın Van mitinginde de çok sayıda bozkurt işareti yapan kadın ve gençler vardı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim öncesinde Van mitingini takip için bu şehre gittiğinde alanda çok sayıda kadın ve genç erkeğin de bozkurt işareti yaptığını gördüğünü aktaran Daşdemir, "Bunların yoğun bir şekilde fark edilir olması aslında milliyetçiliğin de yükselişinin göstergesi" dedi.
"Hem rabia hem bozkurt işareti yapan bir kitle de var"
Daşdemir, bunun yanında AK Parti ve MHP'nin birlikteliğine vurgu yapmak için hem rabia hem de bozkurt işareti yapan bir kitlenin de olduğunu, bunun da Cumhur İttifakı'nın tabanda içselleştirildiğinin göstergesi olduğunu ifade etti.
"Bozkurt işaretinin Türkçülükle artık alakası yok, genel kullanıma dönüştü, Kılıçdaroğlu da yapıyor"
Bir dönem MHP'de milletvekili ve grup başkanvekili olarak görev yapan tarihçi Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu ise AK Parti etkinliklerinde sıklıkla bozkurt işaretinin yapılmasının MHP'nin AK Parti tabanında çok etkili olduğunu göstermeyeceğini kaydederek, geçmişte de MHP'de olup AK Parti'ye kayan bir kitlenin hali hazırda olduğunu hatırlattı ve şöyle devam etti:
Bozkurt işareti yapmaları bir şeyi göstermez. İşaretin çok özelliği kalmadı. Artık sadece ülkücüleri ifade etmiyor, Türkçülükle falan artık alakası yok. Genel kullanıma dönüşmüş durumda. Aynı işareti İYİ Partililerde yapıyor, Zafer Partililerde yapıyor, hatta Kılıçdaroğlu bile yapıyor."
"Nasıl imaj vermek istiyorsanız, ona göre mesaj verirsiniz"
Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak ise toplumsal mühendisliğine dikkat çekerek, "Siz nasıl bir imaj vermek istiyorsanız ona göre mesajlar verirsiniz. Çünkü bu kalabalıklar kendiliğinden gelen kalabalıklar değil. Taşıma kalabalıklar. MHP eridiği iddialarına karşı da sokakta gözükmek istemiş olabilir" dedi.
"Tabanını çekmek istediğiniz kitlelerin desteğini almak içinde kılık değiştirirsiniz"
Milliyetçilik dalgasının güçlendiği iddialarına dikkati çeken Dilipak, Cumhur İttifakı içerisinde milliyetçilerin MHP hariç BBP hatta AK Parti içinde bile olduğunu belirtti.
Dilipak, "Tabanını çekmeye çalıştığınız kitlelerin desteğini almak için bir bukalemun nasıl renk değiştiriyorsa siz de kılık değiştirirsiniz" şeklinde konuştu.
Dilipak, AK Parti'ye göçmen politikasıyla anti milliyetçi bir imaj yüklenmek istendiğini hatırlatarak, "AK Parti, ona karşı bir dalgakıran oluşturdu ve milliyetçiliği daha fazla öne çıkarttı. BBP’yi de yanına aldı onu tolere etmek için HÜDA PAR’ı da aldı" diye konuştu.
"AK Parti, son yıllarda Türkçü-İslamcı denecek zemine kaydı"
Siyaset bilimci akademisyen Özgün Emre Koç ise "MHP'nin AK Parti'yi dönüştürüyor mu" gibi bir soruya yanıt vermenin güç olduğunu söyledi.
Buna karşın AK Parti'nin son yıllarda ideolojik odağını İslamcı söylemlerden çıkararak Türk - İslamcı denebilecek bir zemine doğru kaydırdığını ileri sürdü Koç.
Bu dönüşüme bağlı olarak kullanılan ve üretilen popüler kültür ürünlerinin de değiştiğini, milliyetçi duyguları daha çok okşayan dizilerin yapılmaya başlandığına dikkat çeken Koç, şöyle devam etti:
Yani bilinçli olarak zaten kendi tabanını daha milliyetçi söyleme doğru kendisi değiştirip dönüştürüyor ve bunun üzerinden de oy havuzunu geniş tutmaya çalışıyor. Zaten milliyetçi ve muhafazakâr seçmen arasında ideolojik geçişkenliğin çok da zor olduğu kanaatinde değilim. Bugün bozkurt yapan ancak yarın AK Parti başka bir ideolojik programa dönüşüm yaparsa kolaylıkla o yöne geçiş yapacak kitleler bulunuyor. Güçlü bir biat kültürü ve liderin arkasında hizalanma var."
"AK Parti, HÜDA PAR'ın TBMM'ye taşımasını, bozkurt işareti yapanları dert etmiyor"
AK Parti'nin bir taraftan milliyetçi seçmene yönelirken diğer taraftan HÜDA PAR'la da iş birliği yaparak onları meclise taşıdığını da hatırlatan Koç, "Bunu da oradaki milliyetçi ortaklarının ve tabanda bozkurt işareti yapanlar dert etmediğini görüyoruz" dedi ve sözlerini şöyle tamamladı:
Orada değişik bir sosyolojik olgu var. Yani artık Erdoğan'ın şahsına ait bir kitle oluştuğunu söyleyebiliriz. Erdoğan sonrasında bu kitlenin devamı olacak olmayacak mı göreceğiz. Dolayısıyla oradaki ideolojik dönüşümlerin yukarıdan aşağı sirayet etmesi çok daha kolay oluyor."
Independent Türkçe