AİHM, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın iç hukukta tutukluluklarına itiraz etmek için etkili bir yardım alamadıkları gerekçesiyle yaptığı başvuruyu karara bağlayarak Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ihlal ettiğine hükmetti
Tutuklu bulunan eski HDP Genel Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın başvurusunu karara bağlayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5. maddesinin 4. fırkasını ihlal ettiğine hükmetti.
Euronews'in haberine göre, AİHM, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın iç hukukta tutukluluklarına itiraz süreçleriyle ilgili 'hak ihlaline' uğradıkları kararı verdi.
AİHM’in Demirtaş ve Yüksekdağ’ın başvurularına dair kararı, 6 yargıcın lehte, Türk yargıç Saadet Yüksel’in ise aleyhte oyu ile oy çokluğuyla alındı.
AİHM'den yapılan açıklamada, Yüksekdağ ve Demirtaş'ın iç hukukta tutukluluklarına itiraz etmek için etkili bir yardım alamadıklarını gerekçesiyle başvuruda bulunduğu belirtildi.
Demirtaş ve Yüksekdağ'ın "özellikle cezaevi yetkililerinin avukatlarıyla yaptıkları görüşmeleri izlemelerinden ve avukatlarıyla paylaştıkları belgelere el koymalarından şikâyet ettiği" bildirilmişti.
Söz konusu bu tedbirlerin 15 Temmuz 2016 darbe girişimi ardından çıkarılan bir kararname kapsamında uygulandığının belirtildiği açıklamada, "Başvuranlar, Sözleşme'nin 5. maddesinin 4. fırkasına (tutukluluğun hukuka uygunluğunun hızlı bir şekilde incelenmesi hakkı) dayanmaktadır." ifadeleri kullanıldı.
Başvuruyu inceleyen mahkeme Demirtaş ve Yüksekdağ'ın avukatlarıyla yaptıkları görüşmelerin gizliliğinin ihlal edilmesinin, avukatlarından etkili bir şekilde yardım almalarını engellediği sonucuna vardı.
Mahkeme hükümetin başvuranların terörle ilgili suçlar nedeniyle tutuklu yargılandıkları iddiasını daha önceki kararlarında reddettiğini hatırlattı. Bu nedenle söz konusu kısıtlamalar için gerekli koşulların oluşmadığına hükmetti.
AİHM ayrıca, ulusal makamların, başvuranlara karşı olağanüstü hal kapsamında kabul edilen 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında söz konusu tedbirlerin uygulanmasını haklı çıkarabilecek ayrıntılı kanıtlar sunmadığına karar verdi.
Tüm bunlar göz önüne alındığında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5. maddesinin 4. fıkrasının ihlal edildiğine hükmedildi. Türkiye'nin başvuranlardan her birine manevi tazminat olarak 5 bin 500 euro; masraf ve harcamalar için ortaklaşa 2 bin 500 euro ödemesine karar verildi.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5. maddesinin 4. fıkrası şöyle:
Yakalama veya tutulma yoluyla özgürlüğünden yoksun kılınan herkes, tutulma işleminin yasaya uygunluğu hakkında kısa bir süre içinde karar verilmesi ve, eğer tutulma yasaya aykırı ise, serbest bırakılması için bir mahkemeye başvurma hakkına sahiptir
HDP'den açıklama
Kararrın ardından HDP'den yapılan açıklamada "Yargı kararlarını uygulamadığınız her gün suç işliyorsunuz" denildi.
Euronews