Analistler, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın ölümüyle Ortadoğu'da bir dönemin sona erdiğini savunuyor (Reuters)
İsrail ordusu, dün düzenlediği saldırılarda Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı hedef aldı. Tel Aviv, operasyonda Nasrallah'ın öldüğünü öne sürdü; bugün Hizbullah'tan yapılan açıklamada Nasrallah'ın hayatını kaybettiği doğrulandı.
İsrail ordusu, Nasrallah'la birlikte Hizbullah'ın üst düzey komutanlarından Ali Karaki'nin de öldürüldüğünü iddia ediyor. Karaki'yle ilgili Hizbullah'tan henüz açıklama gelmedi.
İran'ın dini lideri Ali Hamaney, bugünkü açıklamasında İsrail'in Lübnan'a saldırılarını kınayarak, "savunmasız insanlara yönelik katliam işlendiğini" söyledi.
Hamas da Nasrallah'ın öldürülmesinin direnişi sadece daha da güçlendireceğini savundu.
Nasrallah nasıl öldürüldü?
İsrail ordusu Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki son saldırılarda Hizbullah'ın ana karargahını hedef aldı. Cuma akşamı başlayan yoğun bombardımanlar cumartesi sabahı da devam etti.
Operasyonlar sürerken İsrail medyasında Nasrallah'ın öldüğüne dair iddialar yayımlanmaya başladı.
Times of Israel'e konuşan ve kimliğinin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir İsrailli yetkili, "Hizbullah'ın kalesi" diye nitelenen Dahiye'ye saldırıların Lübnan'a kara harekatına girişmemek için yapıldığını belirtti.
Yetkili, İsrail istihbaratının 2040'a kadar İsrail devletini ortadan kaldırmayı hedefleyen İran planının detaylarına eriştiğini, Nasrallah'ın da bunun önemli bir parçası olduğunu iddia etti.
Kaynak, İsrail'in İran'la geniş çaplı bir savaş istemediğini de öne sürdü.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah kimdir?
Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, 31 Ağustos 1960'da başkent Beyrut'un kuzeydoğusundaki Burc Hamud bölgesinde dünyaya geldi.
Lübnan'da iç savaşın başladığı 1975'te 15 yaşında olan Nasrallah, ailesiyle birlikte memleketi Sur kentine bağlı el-Bazuriye köyüne döndü ve orada Şii Emel Hareketi'ne katıldı. Nasrallah, daha sonra Emel Hareketi'nin lideri Abbas Musevi'nin kurduğu okulda öğrenim gördü.
İsrail'in 1982'de Lübnan'ı işgal etmesinden sonra Hizbullah örgütüne katıldı. Musevi'nin 1992'de İsrail tarafından öldürülmesinden sonra 12 Şubat 1992'de Hizbullah'ın genel sekreteri seçildi.
İsrail-Lübnan Savaşı'nda 14 Temmuz 2006'da Nasrallah'ın birkaç saat önce ziyaret ettiği büro, İsrail'in attığı bombalarla imha edildi. Ancak Nasrallah saldırıdan sağ kurtulmayı başardı.
Tahran destekli Hizbullah'ın 2000'de Lübnan'ın güneyinin 22 yıl süren İsrail işgalinden kurtarılmasında oynadığı rol Nasrallah'a büyük prestij kazandırdı.
Nasrallah, Hamas'ın 7 Ekim'de başlattığı Aksa Tufanı operasyonuna desteğini açıklayarak, ateşkes imzalanana kadar İsrail'e saldırıların sürdürüleceğini defalarca söyledi.
İsrail gazetesi Haaretz, Nasrallah'ın geride bıraktığı mirasa ilişkin şu değerlendirmeleri paylaşıyor:
Nasrallah ardında militan direniş, siyasi nüfuz ve İsrail'in varlığına karşı inatçı bir muhalefet mirası bıraktı. Ölümü, liderliği altında Lübnan ve Ortadoğu'nun modern tarihini şekillendiren Hizbullah için bir dönemin sonu anlamına geliyor.
Nasrallah'ın yerine kim geçecek?
Birleşik Krallık merkezli Reuters haber ajansına konuşan araştırmacı Philip Smyth, Nasrallah yerine geçecek kişinin hem Lübnan Hizbullahı hem de İran tarafından kabul görmesi gerektiğine işaret ediyor.
Hizbullah lideri Nasrallah'ın yerine geçmesi en muhtemel kişi Seyyid Haşim Seyfeddin olarak görülüyor. 1964'te Lübnan'da dünyaya gelen Seyfeddin, 32 yıldır Hizbullah'ı yöneten Nasrallah'ın kuzeni.
Hizbullah'ın siyasi işlerinden sorumlu olan ve örgütün Cihad Konseyi'nde yer alan Seyfeddin, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından 2017'de terör listesine alınmıştı.
Seyfeddin, İsrail ordusunun haziranda düzenlediği saldırılarda üst düzey Hizbullah komutanlarının öldürülmesinin ardından Tel Aviv'i misillemeyle tehdit etmişti.
Smyth, Nasrallah'ın bir süredir Hizbullah'ın yönetim kademesinde yaptığı hamlelerle Seyfeddin'in liderliğine yol hazırladığına da dikkat çekiyor.
Hizbullah ne yapacak?
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), son dönemdeki saldırılarla Hizbullah'ın emir komuta zincirinin "neredeyse tamamen çökertildiğini" iddia ediyor.
ABD merkezli düşünce kuruluşu Washington Enstitüsü'nden Hanin Ghaddar, Hizbullah'ın "kuruluşundan bu yana en ağır darbelerinden birini aldığını" savunurken, örgütün yine de saldırı kapasitesine sahip olduğunu belirtiyor.
Amerikan medya kuruluşu CNN'e konuşan Ghaddar, Hizbullah'ın elindeki güdümlü ve uzun menzilli füzeleri henüz kullanmadığına dikkat çekiyor.
Galler'deki Cardiff Üniversitesi'nden Amal Saad da İsrail'in artan saldırılarına rağmen Hizbullah'ın dayanıklılığını koruduğunu belirterek şu değerlendirmeleri paylaşıyor:
Hizbullah'ın askeri performansı, bu şoku absorbe edebildiğini ve geri dönebildiğini kanıtladı. Günlerdir İsrail'in kuzeyine sert saldırılar düzenliyorlar. Hizbullah bu tür şokları absorbe etmek üzere inşa edilmiş bir örgüt. Dirençli olmak ve liderlerden daha uzun ömürlü olmak üzere inşa edildi.
Saad, Hizbullah'ın büyük bir darbe alsa bile operasyonlarına devam edeceğini belirtiyor. Örgüt de Nasrallah'ın ölümünü doğruladığı açıklamada "savaşı sürdüreceklerini" bildirmişti.
Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Guardian'ın analizinde, ABD ve müttefiklerinin, bu hafta İsrail-Hizbullah arasında 21 günlük ateşkes çağrısı yaptığı hatırlatılırken, Tel Aviv'in Nasrallah saldırısının "Biden yönetimine tokat gibi indiği" yorumu yapılıyor.