Dünyada diyabet ve obezite tedavilerinde kullanılan semaglutide içerikli ilaçlar, Türkiye pazarına giriyor. Diyabet Vakfı Kurucu Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, bu ilaçların getireceği riskleri Sputnik'e anlatarak Sağlık Bakanlığı'na 'acil reçete kapsamına alın' çağrısında bulundu.
Tip-2 diyabet tedavisinde kullanılan semaglutid etken maddeli ilaçların zayıflatma özelliklerinin ortaya çıkmasıyla dünya genelinde bu ilaçlara talepte patlama yaşandı. Zayıfladıklarını ileri sürenlerin hikayeleri, sosyal medyada dalga dalga yayılırken her yüksek fiyatlı ürün gibi sahteleri de aynı hızda yayılarak tehlike saçmaya başladı.
Ancak söz konusu içeriğe sahip ürünün yalnızca sahtesi değil yanlış kullanımda orijinalinin de tehlikesi büyük. Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, Sputnik'e yaptığı açıklamasında semaglutid içerikli ilacın yakın zamanda Türkiye pazarına da giriş yapacağını, üstelik de reçetesiz satışa sunulacağını anlattı:
“Semaglutid etken maddeli ilaç, 2 yıl önce Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatı almış ancak taleplere yetişemediklerinden Türkiye pazarına giriş yapamamıştı. Dolayısıyla ülkemizde ilaca ulaşmak isteyenler, yurtdışı veya farklı yollardan ilaca ulaşmak zorunda kaldı. İlaç bugünlerde Türkiye pazarına girecek ve reçete koşulu olmadan satın alınabilecek.”
Prof. Dr. Yılmaz sıraladı: Kimler semaglutide içerikli ilacı asla kullanmamalı?
Diyabet Vakfı Kurucu Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, semaglutid etken maddeli ilaçların ABD’de iki farklı marka altında FDA onayı aldığını belirterek bir tanesinin diyabet ilacı diğerinin ise obezite zayıflama ilacı olduğunu belirtti. Tehlikenin düşük kilolarda zayıflama amaçlı kullanılmasında yattığına vurgu yapan Prof. Dr. Yılmaz, ilacı kimlerin kullanmaması konusunda şu bilgileri verdi:
“Bu ilacın sahtesini yapanlar, insülün kalemindeki etiketi çıkartarak semaglutid ilacı görünümü veriyor. Bu da kullanıcının hipoglisemi, yani kandaki glikoz seviyesinin normalin altına düşürüyor. Son derece tehlikeli bir durum. Öte yandan safra kesesi taşı olanlar, pankreatit geçmişi olanlar ve Trigliserid düzeyi 500 mg/dl üzerinde olanlar, diyabeti olmayan ve obez olmayanlar bu ilaçları asla kullanmamalı. Bu ilaç uzman kontrolü ve yöntemi olmadan kullanacak ilaçlardan değil.”
'Sağlık Bakanlığı hızla reçete kapsamına almalı'
Prof. Dr. Temel Yılmaz, bu ilaca başlanırken endikasyonlar dikkatle belirlenmeli, mutlaka risk yönetimi açısından ön tetkikleri yapılmalı, kullanmaya başlanırken doz ayarı dikkatle yapılmalı ve kan değerleri hekimler tarafından izlenerek alınması gerektiğini vurguladı. Semaglutid etken maddeli ilacın, Sağlık Bakanlığı tarafından hızlıca reçete kapsamına alması gerektiğinin altını çizdi.
Semaglutid ilaçlar, kalem şeklinde enjektörlerle cilt altı uygulanıyor. Prof. Dr. Temel Yılmaz, doğru kullanıldığında diyabet ve obezite tedavisinde çok etkili olan ve gereksiz obezite cerrahisini önleyebilecek bu ilaçların mutlaka reçeteyle satılması gerektiğini vurguladı.
'Soğuk zincirle taşınmalı, internetten alınıp kargoyla gelecek ilaç değil'
Prof. Dr. Yılmaz, semaglutid etken maddeli ilaçların ‘soğuk zincirle’ taşınması gerektiğini vurgulayarak internet üzerinden alımlara veya yurtdışından getirilmeye uygun olmadığını, içeriğindeki maddenin etkisini kaybedeceğini ifade etti. Yılmaz, bu ilaç kullanarak zayıflayanların hedeflerine ulaştığında bırakma konusunda da uyararak ilacın ‘rebound, yani hızla geri kilo alımına’ dikkat çekti.
Semaglutid etken maddeli ilaçlar nasıl çalışıyor?
Tokluk yaratan doğal GLP-1 bağırsak hormonunu taklit eden semaglutid etken maddeli ilaçların, ABD Gıda ve İlaç Dairesi tarafından onaylanmasını takiben son yıllarda bu ilaca olan talep patladı. Sosyal medyada semaglutid içeren ilaçlarla kilo kontrolü yapanlar, kilo verdiğini iddia edenler ‘öncesi ve sonrası’ görsellerle ilacın pazarını giderek daha da büyüttü.
DSÖ'nün tavsiye listesinde değil
Semaglutid etken maddeli ilaçların obezite tedavisinde Dünya Sağlık Örgütü’nün veritabına girse de fiyatının yüksekliği nedeniyle örgüt, bu ilacı 'tavsiye" listesine almış değil. Zira, haftalık olarak deri altına bir doz uygulanan ilacın fiyatı doz başına yaklaşık 1000 ABD doları. DSÖ bu konuda şu ifadeleri kullanıyor:
"Semaglutidler, mevcut yüksek maliyetleri nedeniyle diyabet yönetimi için DSÖ tarafından önerilen tedavilerin bir parçası değildir."
DSÖ uyarıyor: 'ABD, Brezilya ve İngiltere'den gelen sahte ilaç tehlikesi'
DSÖ, nihayetinde Haziran ayında bir sağlık uyarısı yayımlayarak büyüyen tehlikeye dikkat çekmişti. DSÖ, Brezilya, İngiltere, Kuzey İrlanda ve ABD’de bu ilaçların sahtelerinin üretildiğini duyurarak “2022'den bu yana tüm coğrafi bölgelerde sahte semaglutid ürünlerine ilişkin artan raporları gözlemlenmektedir” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Bu sahte ürünlerin insan sağlığına zararlı etkileri olabilir; ürünler gerekli ham bileşenlere sahip değilse, sahte ilaçlar yönetilemeyen kan şekeri seviyeleri veya kilodan kaynaklanan sağlık komplikasyonlarına yol açabilir. Diğer durumlarda, enjeksiyon cihazında insülin gibi beyan edilmemiş başka bir etken madde bulunabilir ve bu da öngörülemeyen bir dizi sağlık riskine veya komplikasyona yol açabilir.”
Tip-1 diyabet nedir, belirtileri nelerdir ?
Otoimmün hastalık kategorisine giren tip 1 diyabete pankreastaki insülin üreten beta hücrelerine saldırması sonucu nsülinin hiç ya da yetersiz üretilmesi neden olduğu hastalıktır. Ömür boyu enjeksiyon yapmak durumunda olan tip-1 hastaları, diyabet vakalarının yaklaşık yüzde 10’unu oluşturuyor. Hastalığın en yaygın görülen belirtileri kilo kaybı, çok fazla su içme, sık idrara çıkma, yorgunluk ve açlık hissi olsa da görme bulanıklığı ve nefes alma zorluğu gibi pek çok semptomu da tetikleyebilir.
2021'deki bulgulara göre, dünya üzerinde 8 milyondan fazla tip-1 diyabetli hasta bulunuyor.
Tip-2 diyabet nedir, belirtileri nelerdir?
Tip 2 diyabet, oldukça sık görülen kronik ve ilerleyici bir glikoz metabolizması hastalığı olarak biliniyor. Sık idrara çıkma, ağız kuruluğu, çok su içme, ayaklarda ve ellerde uyuşma, halsizlik ve yorgunluk hissi tip 2 diyabetin belirtileri arasında gösterilir. Ancak, pek çok diyabetli bireyde kan şekeri düzeyi, şikâyet yaratacak kadar yükselmemiş olabilir. Diyabetin kontrol altına alınmaması ise göz hastalıklarından organ yetmezliklerine varan ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
(Sputnik)