Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 04.17'de meydana gelen şiddetli deprem, sadece Türkiye'de en az 284 kişinin ölümüne neden olurken, sosyal medya da yaralı yakınları ve göçük altında kalanların gönderileriyle dolup taşıyor.
Diğer yandan, 7.7 Mw büyüklüğündeki depremi birkaç gün önce tahmin ettiği ileri sürülen Hollandalı Frank Hoogerbeets de tartışmaların odağında.
Kendisini araştırmacı ve gezegen geometrisi uzmanı diye nitelendiren Hoogerbeets, 3 Şubat'ta attığı tweette "Er ya da geç bu bölgede (Türkiye'nin Güney-Orta bölgesi, Ürdün, Suriye, Lübnan) 7,5 büyüklüğünde bir deprem olacak" diye yazmıştı.
Twitter kullanıcıları Hoogerbeets'in tahminlerini tartışırken, depremlerin bu şekilde öngörülebilmesinin mümkün olup olmadığı da en çok dile getirilen sorulardan.
Frank Hoogerbeets kimdir?
Gezegenlerin dizilimi üzerinden deprem tahminleri yapan Hoogerbeets, dünyanın farklı konumlarına ilişkin sürekli uyarılarda bulunuyor. Bunları da genellikle YouTube kanalında yayımladığı videolarda veya Twitter'da yaptığı paylaşımlarda dile getiriyor.
Hoogerbeets, dile getirdiği bu bölgelerin bazılarında deprem meydana geldiğinde basının ve sosyal medyanın gündeminde hızla yukarılara tırmanarak "deprem kahini" diye nitelenir hale geldi.
Hollandalı deprem tahmincisinin 1984'ten beri bu işi yaptığı söyleniyor. Ancak ilk kez 2015'te ABD'nin batısında en az 8.8 büyüklüğünde bir deprem olacağını iddia ederek adını duyurdu. Tahminci bu depremin 9.8 şiddetini bulabileceğini öne sürmüştü.
Hoogerbeets'in bu iddialı tahmini gerçeğe dönüşmedi.
Jeolog mu yoksa gökbilimci mi: "Sadece deprem heveslisi"
Deprem tahmincisi, halihazırda SSGEOS adlı bir kurumda araştırmacı olduğunu söylüyor. Kurumun internet sitesinde burada görev alan araştırmacıların "gök cisimleri arasındaki geometriyi incelediği, çünkü bu geometrinin sismik aktiviteyle ilişkili olduğu" ifade ediliyor.
Gezegen geometrisi kabaca Dünya, Ay, Güneş ve diğer gezegenlerin uzaydaki hareketleri boyunca aldığı konumlar olarak tanımlanabilir. Hoogerbeets bu geometri tarafından şekillendirilen elektromanyetik dalgaların sismik hareketliliği tetiklediğine inanıyor.
SSGEOS, yine Hoogerbeets'in yönetiminde olan Ditrianium adlı bir internet sitesine dayanıyor.
Öngörülerini uzun yıllar boyunca 2002'de açılan bu sitede dile getiren Hoogerbeets, tahminlerini "Güneş Sistemi Geometri İndeksi" adını verdiği bir araca dayandırıyor. Bu indeks de gök cisimlerinin konumlarını ölçmeyi amaçlıyor.
Hoogerbeets'i YouTube veya Twitter'da takip eden kullanıcılar ilk bakışta onun bir gökbilimci veya jeolog olduğu düşüncesine kapılabiliyor.
Zira YouTube kanalında binlerce takipçisi olması ve internet sitesinin düzenli olarak güncellenmesi, onun gerçek bir sismolog olduğu izlenimini veriyor.
Ancak uzmanlara göre Hoogerbeets'in uğraşının bu bilim dallarıyla ilgisi yok. Üstelik kendisi de herhangi akademik unvanının olmadığını kabul etmiş ve kendisini "deprem heveslisi" diye nitelemişti.
"Önceki depremlere Jüpiter, Mars ve diğer gezegenler neden oldu"
Bu arada Hoogerbeets'in deprem tahminlerini dayandırdığı gezegen geometrileri genellikle astrolojiyle ilişkilendiriliyor.
Astroloji kabaca Güneş, Ay ve diğer gök cisimlerinin uzaydaki pozisyonlarının, insanların ve diğer canlıların hayatlarını şekillendirdiğini iddia eden bir uğraşı.
Daha önce meydana gelen bir dizi depremi başarıyla tahmin ettiğini öne süren Hoogerbeets, sarsıntıların arkasında Mars ve Venüs gibi gezegenlerin olduğunu savunuyor.
Örneğin Hoogerbeets'e göre Endonezya'da, 28 Eylül 2018'de Sulawesi Adası'ndaki Palu Körfezi'nde meydana gelen 7.5 büyüklüğündeki deprem ve ardından oluşan tsunamiye Venüs, Uranüs, Neptün ve Mars'ın Dünya'da uyguladığı yerçekimi kuvveti neden oldu.
Söz konusu depremde Donggala, Palu, Sigi bölgeleri etkilenmiş, 4 bin 340 kişi hayatını kaybetmişti.
Hoogerbeets, aynı yıl kasım ayının sonunda Alaska'da meydana gelen depremlere de bu gezegenlerin sebebiyet verdiğini ileri sürmüştü.
Öte yandan tahmincinin 21-25 Aralık 2018'de yaklaşık 8 şiddetinde deprem olacağı öngörüsü tutmamış ve Hoogerbeets sosyal medyada alay konusu olmuştu.
Hoogerbeets, 11 veya 12 Aralık 2015'te "dünyayı değiştirecek büyüklükte" bir deprem olacağı tahminini de Mars ve Uranüs'e dayandırmıştı:
Genel olarak, Mars-Uranüs yan hizalanması nedeniyle önümüzdeki üç gün içinde 7 büyüklüğünde büyük bir deprem meydana gelebilir.
Astrolojiyle deprem tahmini mümkün mü?
Avustralya'nın önde geleb bilim insanları arasında gösterilen gökbilimci Bryan Gaensler, "Gezegenlerin hizalanmasının depremler üzerinde herhangi bir etkisi yok" diyor.
Gökbilimciler uzun yıllar boyunca Ay'ın okyanuslarda yarattığı gelgitlerin depremleri etkileyip etkilemediğini tartıştı. Ancak bu tartışmalar da büyük ölçüde sonuçsuz kaldı.
ABD'li jeofizikçi Andrew Michael, "Küçük bir etki bulmak için bile büyük veri setlerinin istatistiksel analizi gerekir. Bu yapıldığında bile sonuçlar tartışmalı olmaya devam etti" ifadelerini kullanıyor:
Yani genel olarak, Ay'ın depremler üzerinde tahmin için kullanılacak kadar büyük bir etkisi yok.
Jeofizikçiye göre, Dünya'ya en yakın gök cismi olan Ay'ın etkisi bile tartışmalıyken daha uzak gezegenlerin yeryüzündeki depremleri etkilemesi mümkün değil.
"Jüpiter'in Dünya'ya en yakın olduğu konumu düşünelim. Gezegenin bu konumdaki kütle çekim kuvveti, Ay'ınkinin sadece yüzde 1'ine sahip. Bunu yüzde 0,6'yla Venüs izliyor. Diğerlerininki daha da az" diyen Michael, şöyle ekliyor:
Ay'ın depremler üzerindeki etkisini zar zor gözlemleyebiliyorsak, diğer gezegenlerin etki ettiğini düşünmek akla hayale sığmaz.
Türkiye depremini nasıl bildi?
Uzmanlar, Hoogerbeets ve ona benzer deprem kahinlerinin sarsıntı tahminlerinde çok sık bulunduğuna dikkat çekiyor. Buna göre onlarca yanlış deprem tahmini internet kullanıcılarının dikkatine takılmazken, bunlar arasında doğru gibi görünen tahminler çok hızlı biçimde yayılıyor.
Evrim Ağacı yazarı Samet Atdağ'a göre bunun nedeni algıda seçicilik:
Algıda seçicilik, astroloji ve evrim karşıtlığı gibi sahtebilim akımları arasında halkı aldatmak ve algıları manipüle etmek için sıklıkla kullanılan bir silah.
San Diego'daki California Üniversitesi'nde ders veren jeofizik profesörü Duncan Agnew, Hoogerbeets'in tahminlerinin genellikle çok belirsiz olduğunu söylüyor:
Tahmin olarak dile getirdiği sarsıntı süreleri, bir ayın yaklaşık yarısını kaplıyor. Dile getirdiği olası depremlerin şiddeti 6'ya kadar iniyor. Hemen hemen her gün bir yerde bunlardan bir tane oluyor.
Agnew ve meslektaşlarına göre Hoogerbeets'in deprem tahminlerinin doğru çıktığını söyleyebilmesi için önce kullandığı metodunu kanıtlaması gerekiyor. Agnew, şöyle devam ediyor:
Metodunun bir anlam ifade ettiğini kanıtlamak için, tahminde bulunduğu zaman aralıklarında diğer zamanlardan daha fazla deprem olduğunu göstermesi gerek.
Naci Görür de uyarmıştı
Öte yandan jeologlar ve gerçek deprem uzmanları da bazı bölgelerdeki deprem riskine dikkat çekebiliyor.
Bu tahminlerse fay hatlarında daha önce meydana gelen ve gelmeyen sarsıntılara, fay hatlarında biriken enerji miktarına dayandırılıyor.
Örneğin Türkiye'nin önde gelen jeologlarından Naci Görür de 3 Şubat'ta Twitter'da yaptığı paylaşımda Maraş kesiminden endişe ettiklerini belirtmişti.
Görür, "Yarbaşı-Düziçi/Osmaniye’de 4,2 deprem oldu. Deprem Doğu Anadolu Fay Zonunda. Bu zonun Çelikhan-Erkenek-Maraş kesiminden endişe ediyoruz" diye yazmıştı.